| Benim küçük kız bir keresinde koca bir kova oyun hamuru yemişti. | Open Subtitles | أؤكد لك، أكلت ابنتي الصغيرة ذات مرّة علبة كاملة من عجينة اللعب |
| Ve pizza hamuru gibi, biz de işimizde yükseleceğiz. | Open Subtitles | ، ومثل عجينة البيتزا سنرتفع إلى مستوى المناسبة |
| Geri dönüştürülebilen kağıtlardan yapılan bir kağıt hamuru. | Open Subtitles | إنه في الأساس عجينة مصنوعة من الورق المعاد تصنيعه |
| Bir hafta boyunca et ezmesi ve salatalık turşusuyla mı hayatta kalacağız? | Open Subtitles | هل من المفترض ان نأكل طوال الاسبوع عجينة اللحم ولحم الايل السيء ؟ |
| Homer, Steerforth kilere girdi. Bütün turta hamurunu yemiş. | Open Subtitles | هومر ستيرفورث دخل المخزن وقام بأكل كل عجينة الفطير |
| Pizza, mozzarella, sos ve hamurdan meydana gelir. | Open Subtitles | البيتزا هى جبنة موتزيرالا,صلصة و عجينة. |
| Sen kurabiye hamuruna ne katıyorsun? | Open Subtitles | على ماذا تحتوي عجينة الحلوى الّتي أكلتها؟ |
| O elma püresini nasıl yediğimi gördün mü? | Open Subtitles | أرأيتني أتناوال عجينة التفاح بدون مساعدة في وقت سابق؟ |
| Üstelik bu küçük şey yumuşacık bir krakerse? | Open Subtitles | وهذا الجزء الصغير من الشيء هو عجينة لينة |
| Bir erkeğin hayal edebileceği kadar kurabiye hamuru yedim. | Open Subtitles | أكلت كل طبقات عجينة الكعك التي يمكن أن يرغب بها رجل. |
| Bazıları ağaç hamuru kullanıyor ama biz kullanmıyoruz. | Open Subtitles | البعض يستخدم عجينة الخشب، أمّا نحن فلا. لا يُمكننا فـعل ذلك. |
| Sanırım kurabiye hamuru, otoparkta bulup da yediğim taco'yla mücadeleye girdi. | Open Subtitles | ياإلهي , أعتقد بأن تلك عجينة الكيك تحارب ذلك التاكو الذي وجدته في موقف السيارات |
| Sen gittikten sonra, 20 yaşındaki birinin karnından kurabiye hamuru yedim ve sonra kustum. | Open Subtitles | بعد أن ذهبتي , قمت بأكل عجينة الكعكة من معدة بعمر 20 سنة وبعد ذلك تقيأت |
| Bir yaz boyunca değişik oyun hamuru tarifleri araştırdık. | TED | وقد قضينا الصيف بأكمله نطالع وصفات صناعة الصلصال " عجينة اللعب " |
| Bunda kek hamuru pişirmiştim ben! | Open Subtitles | خلطت عجينة البانكيك في هذا الكوب |
| - ...çinko oksit? - Evet! İşte et ezmesi, bebeğim! | Open Subtitles | اوكسيد الزينك رائع هذه مكونات عجينة اللحم يا عزيزي |
| Yulaf ezmesi, kabartma tozu muz kabuğu ve altın mühür kökünden yaptığım bir macun. | Open Subtitles | إنها عجينة مصنوعة من دقيق الشوفان صودا الخبز ، ق شر الموز ، و عشب طازج |
| Carmine'in o güçlü pazularıyla pizza hamurunu yoğuruşunu izleyeceğiz. | Open Subtitles | نعم, سوف نذهب لمشاهدة كارماين يدوّر عجينة البيتزا بعضلاته الكبيرة, أتريدين المجيئ؟ |
| Aman be, bütün kek hamurunu üzerime döktüm. | Open Subtitles | اوه يا رجل, عجينة الكعك تغطيني |
| Hamur mayası başlatıcı olabilir, ya da "biga" dediğimiz şeyden ya da daha önce mayalanmış içinde az maya bulunan hamurdan yapılır ve o da tat verir. | TED | والتي تصنع لكي تكون محفزة تخمير .. والتي ندعوها " بيجا " وهي عجينة مخمرة مسبقا تحوي القليل من الخميرة في داخل مكوناتها وهي تبدأ بتحفيز النكهة ايضا |
| Eğer bir şeyler kazanmak istiyorsak paparazzi pizza hamuruna ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إذا كنا على وشك أن تجعل أي شيء من هذا، ونحن يجب أن تحصل على عجينة البيتزا المصورين. |
| Elma püresini bile zar zor yiyorum. | Open Subtitles | يمكنني بالكاد أن أأكل عجينة التفاح |
| Üstelik bu küçük şey yumuşacık bir krakerse? | Open Subtitles | وهذا الجزء الصغير من الشيء هو عجينة لينة |
| - Kalın hamura ekstra mermili olsun lütfen. | Open Subtitles | عجينة ثقيلة, مع اضافة رصاص,ارجوك. |