| Bunun dışında, dört yıldır kum dışında birşey bulamadık. | Open Subtitles | ما عدا هذا لقد كانت أربع سنوات من الرمل فقط |
| Bunun dışında her şey organize ve deneyimli birini gösteriyor. | Open Subtitles | كل شيء عدا هذا يشير إلى معتدي منظّم معتدي ذا خبرة |
| Hayır. Bu hariç her kapı zincirli. | Open Subtitles | كلا، كل الأبواب مغلقة بالسلاسل ما عدا هذا الباب |
| Hayır. Bu hariç her kapı zincirli. | Open Subtitles | كلا، كل الأبواب مغلقة بالسلاسل ما عدا هذا الباب |
| Zavallı etinize batan keskin bir şey, bir şey hissetmek için, herhangi bir şey, Bundan başka bir şey. | TED | شيء حاد لتعلقي عليه جسدك الحزين. لتشعري بشيء، أي شيء، عدا هذا. |
| Çiğnerken, dişlerinin çıtırdaması hoş değil ama Bunun haricinde bir sorun yok. | Open Subtitles | السحق عند مضغ أسنانها رُبَّما ليس الافضل ولكن عدا هذا فهي جيدة. |
| Onun dışında, bir damla bile harcamamış. | Open Subtitles | هناك القليل من الدم على ياقته ولكن فيما عدا هذا |
| Verdiği adresi biliyoruz tabii Bunun dışında. | Open Subtitles | نحن نعلم العنوانين التي زودنا بها ما عدا هذا العنوان |
| Normal insanlar seyahat ederken, Bunun dışında herhangi bir şeyi hava ya da kara yolunu kullanır. | Open Subtitles | عندما يسافر الناس الطبيعيين يطيرون أو يقودون أي شيئ عدا هذا |
| Benden herşeyi isteyin. Bunun dışında herşeyi. | Open Subtitles | أطلب مني أي شيء آخر أى شيء، ما عدا هذا |
| Bunun dışında herşey serbest, ahbap. | Open Subtitles | فيما عدا هذا فهى ملكك يا صديقى |
| Bunun dışında her şey serbest. | Open Subtitles | فيما عدا هذا فهى ملكك يا صديقى |
| Hayır, pek bir şey yoktu. Bunun dışında... | Open Subtitles | كلاّ، لم يكن لديّها الكثير عليها ما عدا هذا... |
| Bu hariç hepsini. Bu adam kayıp. | Open Subtitles | الجميع ما عدا هذا الشخص فهو فى عداد المفقودين |
| Ama sonra direnişteki arkadaşlarınız Bu hariç bütün ametistleri yok ettiler. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك أصدقائك من المقاومة قاموا بتدمير الأحجار في الأنفاق، ما عدا هذا الحجر |
| İşte geldik. Kesinlikle ışıktan uzak, Bu hariç. | Open Subtitles | ها نحن ، مُعتمة تماماً ما عدا هذا |
| Buzdolabı da Bu hariç boş. | Open Subtitles | والثلاجة فارغة ايضا فيما عدا هذا |
| Teknik olarak onu öldürecek şeyi teşhis ediyorum ama Bundan başka hayatını da kurtarıyorum. | Open Subtitles | عملياً أنا أقوم بتشخيصها بشئ سيقتلها لكن عدا هذا أنا أنقذ حياتها |
| Bundan başka bildiğim birşey yok. | Open Subtitles | لذلك ليس هناك إستعمال لي ما عدا هذا |
| Bunun haricinde bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء فيما عدا هذا لن يكون هناك افتتاحات فنية |
| Bunun haricinde bir şey var mı? | Open Subtitles | ألا تملكين أي شيء آخر عدا هذا ؟ |
| Yani sana evlenme teklif ettiğim ufak bir an vardı ama Onun dışında bir şey yok. | Open Subtitles | اعني كان هناك شيء بسيط بخصوص انني اريدك ان تتزوجين بي . لكن عدا هذا لا شيء |