Bir şey yapmamanın bedeli çok daha yüksek olur efendim. | Open Subtitles | بكل الاحترام يا سيدى نائب الرئيس أن عدم فعل شئ سوف يكلف أكثر من ذلك |
Bunu yapmamanın mesleki yaptırımları vardır. | Open Subtitles | من حيث كتابته فى تقرير سيستصوب معظم المتخصصين عدم فعل هذا الأمر |
Siz beyler hiçbirşey yapmadan sadece içmekten yorulmadınız mı? | Open Subtitles | ألا تتعبون يا جماعة من عدم فعل أي شيء سوى الجلوس و شرب الجعة؟ |
Rahatlatıcı müzik eşliğinde hiçbir şey yapmamaktan daha iyi bir şey varsa, o da 160 derecelik saunada rahatlatıcı müzik eşliğinde hiçbir şey yapmamaktır. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الأفضل من عدم فعل شيئ لموسيقا العصر الجديد هو عدم فعل شيئ لموسيقا العصر الجديد في درجة حرارة 160 |
Yapılacak bir şey yoksa, yapılacak en iyi şey hiçbir şey yapmamaktır. | Open Subtitles | من الأفضل دائماً عدم فعل شيء حين لا تكونين مضطرة لفعل شيء |
Hiçbir şey yapmamak fazla maliyet ve daha da kötüsü azalan zaman demektir. | TED | عدم فعل أي شيء يعني تكلفة أكبر، وأسوء من ذلك، تعني وقتاً أقل. |
Şunu burada yapmasan olmaz mı acaba? | Open Subtitles | هل باستطاعتك عدم فعل هذا امامي؟ |
Bunu sınavdan önceki gece yapmasak? | Open Subtitles | ألا يمكننا من عدم فعل هذا في الليلة التي تسبق الإختبار؟ |
Eğer olsaydık, arkamıza yaslanıp hiçbir şey yapmamamız gerekirdi. | Open Subtitles | اذا كنا فيها سيتحتم علينا الجلوس و عدم فعل أي شيء |
Bir sefer olsun lütfen şunu yapmasanız? | Open Subtitles | وكيف حالك؟ ألا يمكننا رجاءً عدم فعل هذا فقط لمرة؟ |
Hiçbir şey! İşte hiçbir şey yapmamanın sonucu. | Open Subtitles | لاشئ هذا هو عدم فعل شئ الذي تحصل علية |
Bir şey yapmamanın da sonuçları var. | Open Subtitles | هناك عواقب في حالة عدم فعل أي شيء |
Dostlarla birlikte olmaktan bahsediyorum, hiçbir şey yapmadan, zevk için şarkı söylemekten. | Open Subtitles | أتحدث عن تعليقك مع أصدقائك أتعلم ,عدم فعل شئ و الغناء من أجل المرح |
Burada hiçbir şey yapmadan oturup duramam. | Open Subtitles | لا يسعني الجلوس هنا بكل بساطة و عدم فعل شيء |
Arkadaşlarımı yüzüstü bırakmaktan korkuyorum, yeteri kadar iyi olamamaktan korkuyorum, doğru şeyi yapmamaktan korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف من أن أخذل أصدقائي أنا خائف من عدم كوني جيداً بما فيه الكفاية فأنا خائف من عدم فعل الشئ الصواب |
Doğruyu yapmamaktan bıktım artık. Geri getirecektim. | Open Subtitles | لقد تعبت فقط من عدم فعل الصواب. كنت سأعيدها. |
Bazen en zor şey, bir şey yapmamaktır. | Open Subtitles | أحياناً أصعب شيء لتفعله هو عدم فعل أي شيء |
Ve savaşı durdurmak için bir şey yapmamak tarafsız olmak demek değildir. | Open Subtitles | عدم فعل شئ لإيقافه فى الحقيقة هو أختيار جانب لن يكون حيادياً |
Bu, arka fonda rahatlama müziği çalarken, hiçbir şey yapmamak. | Open Subtitles | إنه عدم فعل شيئ وموسيقا العصر الجديد تعمل في الخلفية |
Bir daha yapmasan böyle? | Open Subtitles | حسنا هل ... يمكننا عدم فعل اي من ذلك؟ لانهم فقط غاضبين حقا |
Arkadaşlar, lütfen şunu yapmasak? | Open Subtitles | يارفاق.يارفاق.هلا بأمكانكم عدم فعل هذا |
Ve bunu yapmamamız için birçok sebep var. | Open Subtitles | ثمة أسباب عدة تحثنا على عدم فعل هذا |
Lütfen... Bunu kahvaltı sırasında yapmasanız olur mu? | Open Subtitles | رجاءً، ألا يمكنكم عدم فعل هذا على الافطار؟ |