| casuslarımız birkaç kez kanıt bulmak için klana sızmayı denedi, ama hiçbiri sağ dönmedi. | Open Subtitles | جواسيسنا حاولوا الإنسلال في العشيرة عدّة مرّات لإيجاد دليل لكن لا أحد عاد حيًّا. |
| Hastanede birkaç kez düşmüş o yüzden başka bir odaya almışlar. | Open Subtitles | وقع عدّة مرّات في المستشفى لذلك نقلوه إلى غرفة أخرى |
| Olivia, eğer öyle olduysa biz bu adamı daha önce yakalamış olabiliriz. Hatta birkaç kez bile olabilir. | Open Subtitles | فقد نكون قبضنا عليه بالفعل، ربّما عدّة مرّات. |
| Dünden beri birbirimizin hayatını defalarca kurtardık. | Open Subtitles | نعم. لقد ساعدنا بعضنا عدّة مرّات منذ الأمس. |
| Birçok kez izinli geleceğini bildirdi,... ama izinler iptal edildi. | Open Subtitles | قابلها عدّة مرّات تقريبًا، لكن في كلّ مرّة تُلغى إجازته. |
| Bu olacaktı zaten. Benim bile kaç kez dilimin ucuna geldi. | Open Subtitles | لامفر من ذلك، لقد كنت على وشك أن أخبره بالأمر عدّة مرّات |
| Ondan sonra sokakta birkaç kere gördüm ama uzun süre önceydi. | Open Subtitles | لقد تعرّضت لتلك الأزمة عدّة مرّات بالشارع، لكن ليس كهذه المرّة |
| Bu cevabı sana birçok defa verdim. | Open Subtitles | لقد أدليت لك بالإجابة عدّة مرّات. |
| Bu tarz fuarlarda onunla birkaç kez karşılaşmıştım. | Open Subtitles | لقد إلتقيتُ بها عدّة مرّات بمُؤتمرات كهذه. |
| Şuradaki kesik sıçramalara bakılırsa da kurban birkaç kez bıçaklanmış. | Open Subtitles | ولطخات الدم المبثوثة هذه توحي بأنّها طُعِنت عدّة مرّات |
| Ölmeden önce seninle telefonda günde birkaç kez konuştuğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنّك تحدّثت معها على الهاتف عدّة مرّات في اليوم قبل وفاتها. |
| Senden uzak durmam için beni birkaç kez uyarmıştı. | Open Subtitles | إنّ الرجل حذّرني عدّة مرّات حتّى أبقى بعيدًا عنك |
| Önce bir kez olduğunu söyledi, sonra da birkaç kez olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه فعل ذلك مرّة واحدة، ثم قال فعلها عدّة مرّات. |
| Seni birkaç kez ziyaret ettiği yazılı. | Open Subtitles | مكتوبٌ هنا بأنّه قد زارك عدّة مرّات |
| Hayır, sen küçükken defalarca geldim. | Open Subtitles | لا، لا، لقد أتيت عدّة مرّات عندما كنتي صغيرة |
| Eve geldik ve defalarca seviştik. | Open Subtitles | فى النهاية أحضرته للمنزل وعبثنا معاً عدّة مرّات |
| Görünüşe göre kesici olmayan bir cisimle defalarca vurularak öldürülmüş. | Open Subtitles | يبدو أنّه أصيب عدّة مرّات بأداة غير حادّة. |
| Birçok kez aradığını gösteren kanıtlar mevcut. | Open Subtitles | لدينا سبب للإعتقاد أنّه إتّصل عدّة مرّات |
| İkiz olarak doğduk, ama Freya o zamandan beri Birçok kez yeniden doğdu. | Open Subtitles | لقد ولدنا كتوأمان, لكنها ولدت عدّة مرّات منذ ذلك الحين. |
| Daha önce bir kaç kez değişti, ama bu tekrar değişecek anlamına gelmez. | Open Subtitles | وقد تغيّر عدّة مرّات ولن يتغيّر من جديد |
| Kurban birkaç kere bıçaklanmış, ateşe verilmiş ve bağırsakları çıkarılmış. | Open Subtitles | الضحيّة قد طعن عدّة مرّات أضرم النار به وإحترق |
| Bundan dolayı hayatım birçok defa kurtuldu. | Open Subtitles | أنقذ حياتي عدّة مرّات. |
| Gece gündüz birkaç defa telefon etmiş ama cevap veren olmamış. | Open Subtitles | اتصلت عدّة مرّات ليلًا ونهارًا.. ولكن لا أحد يجيب |
| Sonra onun en iyi arkadaşını siktim, hem de bir çok kez, çünkü yapabiliyordum. | Open Subtitles | وبعدها نمتُ مع صديقتها, صديقتها المقرّبة، عدّة مرّات يا رجل, فقط لأني كنتُ قادرًا على ذلك. |
| Cameron bir kaç kere evine uğradı ölümden, sevdiğin birini kaybetmekten konuştular. | Open Subtitles | وقد زارته كامرون في منزله عدّة مرّات ليتحدّثا عن الموت وفقدان الأحبّة |