Öngösterime geç kalıyorum, salondan tekrar ararım. Tüm bunlar birkaç aptal Film için mi? | Open Subtitles | تأخّرت عن عرض الفيلم سأتّصل بك من صالة العرض |
Ama bu gözyaşı sömürüsü Film sinemalara girdiğinde gişede tam anlamıyla tavan yaptı. | Open Subtitles | يجدر بك أن تؤمن أنها لم تكن كذلك لكن ما أن عرض الفيلم الرومانسي كان فيلماً مؤثراً ناجحاً للغاية |
Film çıktığında onunla yatmayı planlıyordum ama sanırım bu olmayacak. | Open Subtitles | ، وكنتُ أتمنى لو استقر بعد عرض الفيلم لكن هذا لن يحدث |
Sonunda makaslamak zorunda kaldım ama bu Filmi bozmadı. | Open Subtitles | لم يتم عرض الفيلم لمدة ثلاث سنوات وتوجّب عليّ تعديله لكن هذا لم يفسده |
-doğru sinemaya gittim ve Filmi tam 7 kez seyrettim. | Open Subtitles | ذهبت لدار عرض الفيلم سبعة عشر مره على التوالى |
Ve o sinemada 200'den fazla çocuk olacak. | Open Subtitles | وسيكون هناك حوالى 200 شخص فى عرض الفيلم الليلة |
Film, Avrupa ülkelerinde gösterime girmeden önce Avrupa'da, en azından İngiltere'de yayımlanan... | Open Subtitles | ملصق الفيلم الذي نُشر في أوروبا على الأقل في انجلترا قبل عرض الفيلم في أوروبا كان مطبوعاً عليه |
Stüdyo çöplüğe dönmüş, Film yasaklanmış! | Open Subtitles | التصوير توقّف وتمّ منع عرض الفيلم |
Çünkü Film beşte başlıyor, sonra yine yedide başlıyor ve... | Open Subtitles | حيث سيبدأ عرض الفيلم بالخامسة وسيعاد ثانية بالساعة السابعة... |
Film posteri için böyle anatomik olunabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أظنُّ بِأنّه بإمكانِنا ... في صورةِ عرض الفيلم نُظهِر هذه الأعضاء بتفصيلٍ دقيقٍ لِلغاية |
Film yayımlanmadan 3 gün önce İngiltere Kraliçesi beni şövalye ilan etti. | Open Subtitles | خلال ثلاثة أيام من عرض الفيلم ملكة انجلترا اعطتني اللقب "السيد"ا |
Burrelles'e göre Film Ocak'ta prömiyerini yaptı, ve o zamandan beri - ve bu tüm olayın sadece küçük bir parçası - Film hakkında 900 milyon medya gösterimi aldık. | TED | وفقا لبريلس عرض الفيلم لأول مرة في كانون الثاني / يناير ومنذ ذلك الحين -- وهذا ليس كل شيء لقد كان لدينا ٩٠٠ مليون انطباعا من وسائل الاعلام عن هذا الفيلم. |
- Filmi başlat. | Open Subtitles | ـ ابدا عرض الفيلم ـ على كل، قبل الحفلة الموسيقية |
Dün Filmi bizi izlettirmekten ölesiye korkuyordun | Open Subtitles | البارحة، كنت تقشعر خوفاً من عرض الفيلم لنا |
Yani, biz de bu arada Filmi son derece düşük standartta oynatmaya devam ederiz, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً , أثنـاء هـذا الوقت نــواصل عرض الفيلم بطريقة دون المــستوى |
- Teşekkürler. - Filmi sinemada oynatılırken görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق إنتظار عرض الفيلم في السينما الليلة |
Ishhhhhq bugün dünya çapında 3500 sinemada vizyona giriyor. | Open Subtitles | "3500" لقد عرض الفيلم على شاشة حول العالم شاشة حول العالم |
Filmi gösterime girmeden önce istiyorum. | Open Subtitles | أريد النسخه قبل أن يتم عرض الفيلم |