| - karşı teklif. | Open Subtitles | ـ لدي عرض مضاد ـ لا داعي , ليس هنالك شيئاً لتهددني به |
| Önce diğerlerini arayacak ve karşı teklif var mı diye, yoklayacak. | Open Subtitles | سوف تتصل بالآخرين أولاً لترى إن كانوا يريدون أن يقدموا عرض مضاد. |
| İşte biz avukatlar, ben bir avukatım, biz avukatlar buna "karşı teklif" deriz. | Open Subtitles | "هذا ما نسميه نحن المحامين "عرض مضاد فأنا محامي |
| Avukatlarımız size karşı teklif sundular. | Open Subtitles | محامينا قدّموا لكِ عرض مضاد. |
| Bay Whitehouse karşı teklif hazırlasın. | Open Subtitles | سيحضّر السيد (وايتهاوس) عرض مضاد |