| Şimdiye kadar tanıdığın öğretmenlere verilen elmalardan çok daha fazlasına. | Open Subtitles | أكثر من جميع التفاح التي أعطيتيها لكل مدرس قد عرفتيه |
| Senin hep tanıdığın aynı kişi olacağım. | Open Subtitles | سأكون دائماً نفس الشخص الذى عرفتيه طوال حياتٍك |
| Zar zor tanıdığın babana hayatını adadın. | Open Subtitles | لقد كرستِ حياتكِ لأبيكِ الذي بالكاد قد عرفتيه |
| Çok uzun zamandır değil ama, O'nu bir süredir tanıyorsun. | Open Subtitles | وهو ليس بمعرفة اليوم لقد عرفتيه منذ زمن بعيد |
| Evine gitme zamanın geldi ama bu hayatta bildiğin evine değil. | Open Subtitles | حان وقت ذهابك للمنزل لكنه ليس المنزل الذي عرفتيه في الحياة |
| Cehennem kadar korkuyorsun bir zamanlar tanıdığını sandığın birinden. | Open Subtitles | تخافين من نفسك حتى الموت من الجسد الذي تظنين أنك عرفتيه |
| Yani üç gün önce tanıdığın adamdan çocuk sahibi olabilirsin ama sevdiğin adamla çocuk yapamazsın, öyle mi? | Open Subtitles | فيمكنك أن تنجبي أطفالاً من رجل عرفتيه منذ ثلاثة أيام، أما لا يمكنك فعل ذلك مع من تحبين؟ |
| tanıdığın, sevdiğin herkes. | Open Subtitles | كل شيء قد عرفتيه كل واحد قد أحببتيه لا يوجد مستقبل، و لا ماض |
| tanıdığın, sevdiğin herkes ölür. | Open Subtitles | سموت كل شخص عرفتيه وأحببتيه وإهتميتي لأمره |
| - Bira yüzünden ölen tanıdığın mı var? | Open Subtitles | اوه لا احد عرفتيه مات من شرب الجعه? |
| tanıdığın Jin Ho, en başından beri aşağılığın biriydi. | Open Subtitles | جين هو" الذي عرفتيه كان هذا" من هذا النوع من الحماقة من البداية |
| Doktorlar sebebini tam olarak çözemiyor ama seni incelediğimizde tanıdığın bir çocuğun sen buraya gelmeden önce aynı şekilde öldüğünü fark ettik. | Open Subtitles | لا يستطيع الأطباء معرفة الكيفية، لكن حين تفحصنا أمركِ، لاحظنا أن شاب آخر عرفتيه مات بنفس الطريقة قبل أن تصلي إلى هنا مباشرةً |
| Uzun zamandır tanıdığın birisine. | Open Subtitles | شخصاً عرفتيه لفتره طويله |
| Senin tanıdığın Toby Alison'u öldüren Toby değildi. | Open Subtitles | أعتقد أن (توبي) الذي عرفتيه ليس (توبي) الذي قتل (أليسون) |
| Onu yalnızca birkaç saattir tanıyorsun. | Open Subtitles | . سوى عرفتيه بضعة ســاعات |
| Şimdi tanıyorsun. | Open Subtitles | ! الآن عرفتيه |
| Oğlun olarak bildiğin çocuk 200 yıl evvel bir tabutta öldü. | Open Subtitles | الولد الذي عرفتيه كأبنك مات داخل صندوق منذ 200 عام |
| Kanunun kaynağı, senin de elbette ki bildiğin üzere kaba kuvvettir. | Open Subtitles | العنف الذي عرفتيه على انه اعتداء وحشي |
| William Porter olarak bildiğin kişi süper kanunsuzumuz ve o da o. | Open Subtitles | الرجل الذي عرفتيه باسم (ويليام بورتر) هو "النافذ على القانون" وهو هذا |
| Onu çok derinden tanıdığını söyledin, değil mi? | Open Subtitles | قلتِ أنّكِ عرفتيه على مستوى عميق ؟ |
| Çoktan hiçe kadar ölçümüz olsaydı evlendiğinde kardeşimi ne kadar tanıdığını söylerdin? | Open Subtitles | "إذن ، بمقياس يبدأ من "لا شيء" إلى "كثيراً كم مقدار ما تقولين أنّكِ عرفتيه عن أخي عندما تزوّجتُما ؟ |