| Dini bir inanç, ırkçı bir ideoloji ya da politik bir duruşu paylaşan her üye kendi bireysel kimliğini bu gruba adamıştır. | Open Subtitles | ان كانوا يتشاركون الايمان الديني الفكر المتطرف عرقيا او اصدار بيان سياسي |
| Tabii ki liberaller ırkçı olamazlar. | Open Subtitles | و بالطبع الليبيراليون لا يمكن أن يكونوا متحيزين عرقيا |
| Ancak hapishanedeki ırkçı ve tecavüzcülere karşı nezaketi elden bırakmadın hiç. | Open Subtitles | ومع ذلك لم تكوني الا لطيفة مع المتعصبين عرقيا و المغتصبين في السجن |
| Savaştan önce, Bosna-Hersek Cumhuriyeti Avrupa'daki en etnik ve dinsel çeşitliliğe sahip ülkelerden biriydi. | Open Subtitles | قبل الحرب,كانت البوسنة والهرسك عرقيا ودينيا واحدة من الدول الأكثر تنوعا في أوروبا |
| Sen dua et de etnik restoran seçmemiş olsun. - Restoranın adı etnik gibi gelmedi. | Open Subtitles | المكان لم يبدو عرقيا ماذا كان اسمه؟ |
| Biraz da ırkçı ve düşüncesizce der ki; | Open Subtitles | هذا عديم الحس عرقيا |
| Bu ırkçı bir profil değil. | Open Subtitles | انه ليس وصفا عرقيا |
| Sen dua et de etnik restoran seçmemiş olsun. - Restoranın adı etnik gibi gelmedi. | Open Subtitles | المكان لم يبدو عرقيا ماذا كان اسمه؟ |
| Bu da onu etnik olarak özel yapar. | Open Subtitles | التي من شأنها أن تجعل من محددة عرقيا. |
| etnik farklılığı olan çiftler görmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | احب رؤية الازواج المختلطين عرقيا |
| David ve genç etnik kökenli hırslı kadın. | Open Subtitles | ديفيد شابة طموحة عرقيا |
| - Hayır, fazla etnik. | Open Subtitles | لازال عرقيا |