| Tek tesellim şu Bayan Turton'un vakti gelince Tunbridge Wells'de bir villada emekliliğini geçirecek olması. | Open Subtitles | عزائي الوحيد أنّ السّيدة تورتون قريباً سَتُتقاعدُ وتذهب إلى فيلا في مقاطعة ويلز |
| Tek tesellim, parasını kumarhanemde kaybetmesiydi. | Open Subtitles | كان عزائي الوحيد هو أنه يخسر النقود من لعب القمار في الكازينو الخاص بي |
| Tek tesellim, senin yalnız olduğunu, hayatın boyunca da yalnız kalacağını bilmek. | Open Subtitles | عزائي الوحيد أن اعرف بأنك وحيد وستكون دائماً |
| Seni teselli eder mi bilmem ama bugün kötü bir gün. | Open Subtitles | انظري ، عزائي الوحيد هو ان اليوم يوم سيئ |
| Başarısız olsam bile cennette ailemin yanında olacağımı bilerek teselli buluyorum. | Open Subtitles | حتى لو فشلت فى مهمتي سيكون عزائي أن أرى أسرتي مجدداً فى الجنة |
| Buradaki tek avuntum o. | Open Subtitles | كان عزائي الوحيد هنا |
| Burada, teselliyi yıldızlarda arıyorum. | Open Subtitles | هنا أسعى لأنشد عزائي للنجوم - ـ أنهُ جميل |
| Teşekkürler. Başınız sağ olsun. | Open Subtitles | شكراً مع خالص عزائي |
| Sağlıkçınız için başsağlığı dileklerimi kabul edin lütfen. | Open Subtitles | إقبلوا عزائي ومواساتي في وفاةِ مُسعِفتكم |
| Tek tesellim, önümüzdeki yılın farklı olabilme ihtimaliydi. | Open Subtitles | عزائي الوحيد كان أنه قد تكون السنة القادمة مختلفة. |
| Tek tesellim, herkesin benim gibi sefalet içinde olması. | Open Subtitles | عزائي الوحيد هو ان الجميع اصبح بائسا مثلي |
| Tek tesellim bu kızartma programının bitmesi ve geri kalan hayatım boyunca da günde 4 kez gösterilecek olması. | Open Subtitles | عزائي الوحيد هو أنّ السخرية انتهت وستعرض فقط أربع مرات في اليوم حتّى بقية حياتي |
| Çarşafı arkamdan çekiştiriyorum ve tek tesellim şu: | Open Subtitles | كنت أجر ذلك الشيء اللعين وكان عزائي الوحيد أنه |
| Tek tesellim babanın orada olmayacağı. | Open Subtitles | عزائي الوحــيد أن والدك لن يكون هنــاك. |
| Tek tesellim annemdi. | Open Subtitles | عزائي الوحيد كَانَ أمَّي. |
| Tarif ettiği kızın var olmasının mümkün olamayacağı ile teselli buldum. | Open Subtitles | كان عزائي أن فتاة مثل تلك التي وصفها مستحيل أن تكون حقيقية |
| Jane ölürse, Bay Bingley'nin peşinden gittiğini bilmek teselli olacak. | Open Subtitles | إن ماتت (جاين) فسيكون عزائي أنها ماتت بصحبة سيد (بينجلي) |
| Jane ölürse, Bay Bingley'nin peşinden gittiğini bilmek teselli olacak. | Open Subtitles | إن ماتت (جاين) فسيكون عزائي أنها ماتت بصحبة سيد (بينجلي) |
| Genelde teselliyi kitabımızda bulurum. | Open Subtitles | وجدت عزائي لنفسي في الكتاب الجيّد. |
| Başınız sağ olsun. | Open Subtitles | أقدم لكم خالص عزائي |
| Roger'a başsağlığı dileklerimi iletir misin? | Open Subtitles | هل أوصلت عزائي لـ(روجر)؟ |