| Bana Limbus otu yedirerek ağzımdan gerçekleri almaya nasıl cüret edersin? | Open Subtitles | كيف تجرؤين أن تسرقي الحقيقة من شفاهي باطعامي عشبة ليمبس |
| Pekâlâ, bugün menüde Beyaz Mucize otu Kırmız Gözlü Geyik Rudolph Fevkalade Hayat otu da var. | Open Subtitles | حسناً , على القائمة اليوم لدينا عشبة ليلة الشتاء لدينا عشبة عين الغزال الحمراء إنها عشبة للحياة |
| Ailesinin önünde evlatlarına "ot" demekten iyidir. | Open Subtitles | على الأقل هذا افضل من أن اسمي شخص ما عشبة ضارة أمام والديه |
| Eski bir deyim vardır: "İnsanın bildiği her hastalığı tedavi edecek bir bitki vardır." | TED | هناك قولة قديمة تقول لكل داء عرفته البشرية، هناك عشبة لعلاجه. |
| mine çiçeğini yutması onu zayıflatacaktır. Seni ondan daha güçlü yapar. | Open Subtitles | عشبة" رعيالحمام"،قديوهِنّمنقواه، إذاتناوله،فسيساعدُكَذلكَ ،لتكون لكَاليدالعلياعليهِ. |
| SHERLYi CABUK OKULA GOTUR, HERB. | Open Subtitles | أنت فقط تَحْصلُ على شيريل إلى المدرسةِ الآن، عشبة. ! |
| Zwahan'ın sadece bir bitkisi var, cyper. | Open Subtitles | والزواهان يملكون عشبة واحدة .. السايبر |
| Halüsinasyonlara ve dissosiyatik etkilere sebep olan psikoaktif bir bitkidir. | Open Subtitles | تلك عشبة منشّطة يمكنها أن تسبّب الهلوسة وتأثيرات غير ترابطية |
| Pelin otu, şeytanelması. O kadar ritalin ya da şeytanelması alsa bahsederdi herhalde. | Open Subtitles | مقدار عشبة جيمسون أو الريتالين الذي عليه تناوله يبدو أنّه بالقدر الذي كان ليذكره |
| Bunu yapabilecek tek şey can otu. Ölüleri diriltebiliyor. | Open Subtitles | الشيء الوحيد القادر على انقاذها .. هي عشبة الروح , يمكنها أن تحيي الميت |
| Limon otu çayı, aroması çok güzeldir. | Open Subtitles | هذا هو الشاي بنكهة عشبة الليمون إنها نكهة رائعة |
| Ama insanlarla ilişkisi nedeniyle yeryüzüne daha çok yayılmış bir ot türü daha var, ...buğday. | Open Subtitles | ولكن هنالك عشبة أخرى قد انتشرت وبشكل أوسع في أجزاء المعمورة وحتى مع علاقتها مع الإنسان |
| Keçinin yediği bi ot..azdırıyor | Open Subtitles | إنها عشبة يأكلها الماعز فتجعلهم مستثارون إنها عشبة يأكلها الماعز فتجعلهم مستثارون طعمها جيد جداً |
| Çünkü günün sonunda sen bir gülsün o kaltak ise sadece bir ot. | Open Subtitles | لانه بنهاية اليوم انت حديقة زهور وتلك العاهرة عشبة |
| Botanik üzerine araştırma yapıyorduk, Ve 4500 bitki yaprağından oluşan küçük bir bitki koleksiyonumuz vardı. | TED | كنا نقوم بأبحاث على النباتات وكان لدينا 4500 عشبة صغيرة من نباتات مختلفة. |
| Jack Crawford'a Hannibal Lecter'ın kobalt mavisi yemek odasında oturduğumu gösterişli Leda'lı bitki bahçesini, kuğulu şömineyi ve köşede nöbet geçiren seni Jack Crawford'a anlatmamı. | Open Subtitles | لأخبر جاك كروفورد بأني جلست في غرفة العشاء الكوبالتية الزرقاء عند هانيبال ليكتر عشبة معطرة فاخرة |
| Jack Crawford'a Hannibal Lecter'ın kobalt mavisi yemek odasında oturduğumu gösterişli Leda'lı bitki bahçesini, kuğulu şömineyi ve köşede nöbet geçiren seni Jack Crawford'a anlatmamı. | Open Subtitles | لأخبر جاك كروفورد بأني جلست في غرفة العشاء الكوبالتية الزرقاء عند هانيبال ليكتر عشبة معطرة فاخرة |
| O kolyenin içinde mine adında bir bitki bulunuyor. | Open Subtitles | تلكَالقلادة, تحتوي على عشبة يطلق عليها " "رعي الحمام. |
| PEKi, HERB. | Open Subtitles | حَسَناً، عشبة. |
| Ölümsüzlük bitkisi, İspanyol Engizisyonu. | Open Subtitles | عشبة الخلود المحقق الإسبانى |
| Cadı Berty'nin otu olarak da bilinir. Büyü yapmında kullanılan bir bitkidir. | Open Subtitles | وتعرف أيضاً "حشيشة ست الحسن", عشبة تستعمل لممارسة الشعوذة. |
| Can otunu çalmaya cüret mi ediyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تجرئ على سرقة عشبة الروح أيها السارق ؟ ؟ |
| Bu sırada, bitkisel ilaç sarı kantaron, karaciğerdeki özel bir enzimin üretimini arttırır. | TED | وبينما تزيد عشبة القديس جون من إنتاج الكبد لإنزيم معين. |
| Hasından mı istiyorsun, arkadaşım? | Open Subtitles | هل تريد عشبة جيدة يا صديقي؟ |