| İnan bana, o öğleden sonra 03:00'de mirasımda payın vardı. | Open Subtitles | صدقني ، لقد وضعت اسمك في وصيّتي بحلول الثالثة عصراً |
| Ayrıca, hapishanedeki sözüm ona motive edici konuşman öğleden sonra beşte bitmiş. | Open Subtitles | وايضاً لقد قلت انه خطاباً تحفيزياً في السجن ينتهي في الخامسه عصراً |
| öğleden sonra saat üçte bir ilköğretim okuluna gidin ve çıkan çocukları izleyin, ve şu 40 kiloluk sırt çantalarından taşıyorlar. | TED | فلو ذهبت إلى مدرسة إبتدائية في الثالثة عصراً وراقبت الأطفال وهم يخرجون، مرتدين حقائب الظهر الثقيلة التي تزن 80 باوند. |
| öğlen 3'e kadar durumun değişmeyeceğini tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | وقد علمنا أن هذه الحالة سوف تستمر حتى الثالثة عصراً |
| Sanırım dün öğlen..sonrasından beri evde yok | Open Subtitles | ؟ .أعتقد أنه بالأمس، عصراً .لم يكن في البيت منذ ذلك الحين |
| Marc, sen yemeğe git. Beni saat 3:00'te alırsın. | Open Subtitles | مارك، اذهب لتناول الغداء لن نغادر قبل الثالثة عصراً |
| Dünyayı ısıtan sera gazının azalmasıyla bütün gezegen soğuyacaktır. Bu da buz çağını tetikleyecektir. | Open Subtitles | إن قلَّت غازات الاحتباس الحراريّ التي تزيد حرارة الأرض، سيبرد الكوكب بالكامل، مسبباً عصراً جليديّاً. |
| Sabahları balık tutar, öğleden sonra kafaları çeker geceleri de kumar oynarız. | Open Subtitles | نستطيع أن نصطاد السمك فى الصباح ونحتسى الشراب عصراً ونستطيع أن نلعب الورق مساءاً |
| Ofisinizi arayacağız. Ofisinize, yarın öğleden sonra geleceğinizi açıklayacaksınız. | Open Subtitles | اتصل بمكتبك و اخبرهم أنك ستكون هناك غداً عصراً |
| öğleden sonra yağan yağmurun mu, yoksa bir bardak sabah kahvesinin mi? | Open Subtitles | عاصفة رعديّة عصراً متأخراً أَو ذلك الكأسِ الأولِ للقهوةِ في الصباحِ؟ |
| Orada dur bakalım. Baban bize taşındığından beri öğleden sonra sevişmedik ki. | Open Subtitles | الى هنا و توقفي، نحن نأكل الكعك المحلى عصراً منذ أن إنتقل والدك للعيش معنا |
| Küçük bir ayrıntı gibi durabilir ama günde birkaç kez kahve içiyoruz saat sekizde, onda veya öğleden sonra dörtte. | Open Subtitles | يبدو هذا قليلاً و لكن مع عدة أكواب خلال اليوم في الثامنة, في العاشرة, في الرابعة عصراً |
| Pekâlâ, dün öğleden sonra bu mesajı aldın. | Open Subtitles | حسناً, إذا لقد تلقيت الرسالة بالأمس عصراً. |
| Toplantı yarın öğleden sonra, Tam 3:00'te. | Open Subtitles | الإجتماع سيكون غداً في الساعة 3: 00 عصراً |
| Sorguya, öğlen 03:08'de ara verildi. | Open Subtitles | المقابلة أنتهت في الثالثة وثماني دقائق عصراً |
| Yaklaşık olarak öğlen 3-4 civarı. | Open Subtitles | على التقريب.. الساعة 3 الى 4 عصراً |
| Bu arada bu öğlen benimle gelmene ihtiyacım var. | Open Subtitles | مما يذكرني اني اريدك ان تاتي معي عصراً |
| Sabah, öğlen ya da gece ara. | Open Subtitles | اتّصل بنا صباحاً، عصراً أو مساءاً |
| Parkın otomatik sulama sistemi her gün otomatik olarak saat 4'te ve 16'da harekete geçiyor. | Open Subtitles | نظام الرش في تلك الحديقة ينطلق تلقائياً في الرابعة عصراً وفي السادسة كل يوم |
| Tören 4:00'te başlıyor. | Open Subtitles | يبدأ حفل الإستقبال عند الساعة الرابعة عصراً |
| Bir günde, buz çağını başlattım ve uluslararası bir duruma neden oldum. | Open Subtitles | يوماً واحداً، وقد سببت عصراً جليدياً وبدأت بكارثة دولية |
| Belki de daha ilginç bir çağ önümüzde. | TED | قد يتواجد عصراً أكثر إثارة على مقربة منا. |