| Bu insanlar bu dağları aşmaya çalışırken ya açlıktan ya da Crystal City'ye dönmeye çalışırken susuzluktan ölürlerdi. | Open Subtitles | كان سيموت الجميع جوعا وهم يحاولون ان يجدوا طريقهم في الجبال او يموتون عطشا لو حاولوا العودة الى كريستال سيتي |
| Şimdi devam edin ve birileri susuzluktan ölmeden, bizi evlendirin. | Open Subtitles | الآن استمر وزوجنا قبل ان يموت الناس عطشا |
| Neyse, bir baktım... tek başıma Rubülhali Çölü'nün ortasındayım... susuzluktan ölüyorum ama tek damla yok. | Open Subtitles | بأية حال، كنت هناك لوحدي، في وسط "الربع الخالي" من دون ماء، وأموت عطشا |
| Sanırım insan olduğumdan daha çok susamış bir vampirim ve babanın likörü iğrençti. | Open Subtitles | حسنا , أعتقد أنني أكثر مصاص دماء عطشا أكثر من عندما كنت بشريا ونبيذ أبيك مقرف |
| Eskiden susamış olduğumu sanırdım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنني كنت عطشا من قبل |
| Döndüğümde susamış olabilirim. | Open Subtitles | ربما أكون عطشا عندما أعود. |
| Binlerce kişi susuzluktan ölmek üzere. | Open Subtitles | المئات منا علي وشك الموت عطشا |
| - Hoş bulduk Bayan Rose. susuzluktan ölüyor olmalısınız. | Open Subtitles | -لا بد انك تموت عطشا |
| susuzluktan ölüyorum. | Open Subtitles | سأموت عطشا |
| Döndüğünde susamış olacakmış. | Open Subtitles | عطشا عندما يعود! |