Bütün şu standart dışı teç hizat hikayesinin... bu olayla bir alakası yok, değil mi? | Open Subtitles | وكل هذا الحديث عن المعدات غير المطابقة للمواصفات ليس له علاقة بالامر |
Elbette şimdi biliyoruz ki, bununla hiç alakası yok. | Open Subtitles | بالطبع, نحن نعرف الان بأنه ليس لهم علاقة بالامر |
alakası olacağını da düşünmedik çünkü Louis'in yaptığını biliyorduk. | Open Subtitles | بالاضافة الى اننا نعلم انه ليس له علاقة بالامر لأننا علمنا بان لويس من فعلها |
-Ailen buna sevinir. -Bankanιn bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | عائلتك ستكون سعيدة بذلك - مهلا ، مصرفك ليس له علاقة بالامر - |
Eşcinsel düşmanlığının bu işle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لا اظن ان الشذوذ له علاقة بالامر |
Bunun yangınla alakası yok. | Open Subtitles | ليس لها علاقة بالامر |
Olayın benim yeteneklerimle alakası yoktu. | Open Subtitles | لم يكني لي اي علاقة بالامر |
AJ in bunla alakası yok | Open Subtitles | -ايه جي ليس له علاقة بالامر -ارلو جين |
Onun bu işle alakası yok. | Open Subtitles | ليس لها علاقة بالامر |
Yani şu durumla ilgisi var mı bilmiyorum. | Open Subtitles | و لكن هذا ليس له علاقة بالامر ما هو الامر يا (كيفين)؟ |
Telefon açtıktan sonra yaptı sanırım o telefonla ilgisi var. | Open Subtitles | لذا أخمن ان لذلك علاقة بالامر |
Beş, Peygamber'le bir ilgisi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | فايف) قالت ان النبي لديه) علاقة بالامر |