Ne yaptın sen! Onun bu işle hiç ilgisi yoktu! | Open Subtitles | ماذا فعلت أيها الغبى فهى ليس لها أى علاقة بذلك |
Bence bir sürü şeyi mahvediyorsun ama evrenin bununla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّكَ تفسد الكثير من الأشياء. لكن ليس للكون علاقة بذلك |
Bununla bir ilgim olduğunu mu sanıyorsun? Kitap yazmaya devam etmelisin. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد أن لي علاقة بذلك فعليك التزام تأليف الكتب |
Senin vurulmanla ilgim yok. | Open Subtitles | كلا، ليس لي علاقة بذلك. لم أكن لأخطئ الهدف. |
Ben artık bu konuyla bir alakam olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أود أن يكون لي أى علاقة بذلك الأمر بعد الآن |
Ama onun Kanlı Mary ile bir alakası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكني بكل تأكيد لا أظن أن لماري الدموية علاقة بذلك |
Henüz değil ama şu bacağına kaynamış tabancayla bir ilgisi olabilir. | Open Subtitles | ليس بعد لكن أشتبه أنّ لهذا المسدس الملتحم بساقه علاقة بذلك. |
İnsanlar bunun ozon tabakasıyla ilgisi olduğunu söylüyor. - Sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | يقال بأن لطبقة الأوزون علاقة بذلك الأمر، ماذا تظن؟ |
Bunun, babanın seçimiyle ilgisi olmadığına bahse girerim. | Open Subtitles | رَاهنتُ بان إنتخابَ أبّيكَ لم يكن على علاقة بذلك |
Onun başkanın yeğeni olmasının, bununla bir ilgisi olabilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن كونه ابن شقيق الرئي بأن له أى علاقة بذلك الأمر ؟ |
Etrafa caka satan uzun boylu yakışıklı beyaz biri olmanın hiçbir ilgisi yok mu yani? | Open Subtitles | وانت رجل ابيض وسيم وطويل القامة مع قبعة كبيرة هل ليس هناك علاقة بذلك ؟ |
- Katolikliğiyle ilgisi yok sadece iyi bir hastane, tamam mı? | Open Subtitles | -ليس للكاثوليك علاقة بذلك ، حسناً؟ إنّما هو مُستشفى بارز، صحيح؟ |
O budalanın ölümüyle benim hiçbir ilgim yok. | Open Subtitles | عثرتم على ذلك المدمن ميتاً , ليس لي علاقة بذلك |
Bununla bir ilgim olduğunu düşünemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الإعتقاد أنه لدى أي علاقة بذلك |
Yüzlerce kez söyledim bununla hiçbir ilgim yok. | Open Subtitles | لقد قلتُ مئة مرّة بالفعل، ليس لي علاقة بذلك. |
Benim bununla bir alakam yoktu. Lenny'nin de öyle. | Open Subtitles | لم يكن لي علاقة بذلك ولا ليني ايضاً |
Bu onun kendi seçimi. Bununla hiçbir alakam yoktu. | Open Subtitles | كان ذلك خيارها لم يكن عندي علاقة بذلك |
- Ama benim bu işle hiç alakam yoktu. | Open Subtitles | لكن انا ليست لي اية علاقة بذلك |
- Bununla hiçbir alakası yok. - Giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بذلك ان الامور تزداد سوءاً |
Hayatım, sorun o değil. Onunla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | حبيبي ، ليس الأمر كذلك ليس للأمر علاقة بذلك |
Bu haftaki davranışlarının bununla bir alakası var mı merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أتأمل, إذا كان سلوكك هذا الأسبوع له أي علاقة بذلك. |