| Bizimle hiç alakası olmayan o aptal savaşa neden gittin ki...? | Open Subtitles | لماذا عليك الذهب إلى تلك الحرب الغبية؟ تلك التي ليس لنا علاقة بها |
| Çünkü bulunan cesetle onun bir alakası olmamalıydı. | Open Subtitles | لأن الجثة التي عثر عليها قرب النهر ليس لها علاقة بها |
| Onunla ilişkin vardı. | Open Subtitles | كنتَ على علاقة بها هذا ليس من شأنك |
| Onunla ilişkin vardı. | Open Subtitles | كنت على علاقة بها |
| Bir anormallik olsa bile benim onunla bir ilgim yoktu. | Open Subtitles | إن كان هناك أي مخالفة، لم يكن لي علاقة بها. |
| Araştırdığım bir dava var da o ağaçla ilgisi olabilir. | Open Subtitles | اه، هناك قضية معينة والشجرة ربّما تكون لها علاقة بها |
| İlişkisi olduğu kadın Velocity için çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | الإمرأة التي كان على علاقة بها لابد و أنها تعمل لديهم, |
| Ben de içinde ültimatom olan bir iliski yasayamam. | Open Subtitles | حسناً، لا أستطيع أن أكون في علاقة بها إنذار أخير |
| Sadece seninle olan şeylerin onunla hiç bir alakası olmadığını bildiğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن اؤكد على أن ما حدث ليس له علاقة بها حسنا |
| Burada sürülen hayatların bizimle hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | هناك الكثير من الحياة تحصل هنا ليس لنا أية علاقة بها |
| Burada sürülen hayatların bizimle hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | هناك الكثير من الحياة تحصل هنا ليس لنا أية علاقة بها |
| Olayların gelişimi çok talihli oldu ama sanırım bunun talihle hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | حسناً ، كان هذا مسار محظوظ جداً للأحداث على الرغم من أنني أخمن أن الحظ قد لايكون له علاقة بها |
| - Onunla ilişkin vardı. | Open Subtitles | كنت علي علاقة بها |
| Bu işle bir ilgim yok. | Open Subtitles | ليس لدى علاقة بها |
| Ben... Bununla hiçbir ilgim yok. | Open Subtitles | -ليس لدي علاقة بها |
| Evet saçlarımı boyadım. Ama onunla bir ilgisi yoktu. | Open Subtitles | أنا صبغت شعري ما سبق وأن كان عنده علاقة بها |
| Benimle ilgisi yok. Görevde değildim. | Open Subtitles | ليلة أمس لم تكن لي علاقة بها لقد كنت خارج الخدمه |
| Peki, Yvette'i tanıyordum. Onunla kocamın bir ilişkisi vardı. Ben umursamıyordum. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أعرف ( إيفيت ) ، لقد كان زوجي على علاقة بها ، و أنا لا أهتم فلم أكن غيوره |
| Üzgünüm Fiona. içinde yalan olan bir iliski yasayamam. | Open Subtitles | أنا آسف، (فيونا) لا أستطيع أن أكون في علاقة بها كذب |