| Ben buraya geldiğimde bana asil gibi değil de normal davranmayı öğrettin. | Open Subtitles | عندما جأت الى هنا علمتيني كيف امثل ان اكون طبيعية وليس ملكية |
| Bana cesaretli olmayı öğrettin, çünkü sen de hep cesaretli davranırsın. | Open Subtitles | علمتيني كيف أدافع عن نفسي لأنكِ دائماً تدافعي عن نفسكِ |
| Tabi ki sen bana öğrettin, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | بالطبع .. أنتي علمتيني إياها ، هل تتذكري؟ |
| Beni kurtardın. Becerilerimi geliştirmek için beni eğittin bunu asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لقد علمتيني كيف أتحكم بنفسي خلال ذلك ولن أنسى ذلك أبداً |
| - Hareket etmemesini söyledim! - Gözümle, bana öğrettiğin şeyi yaptım! | Open Subtitles | أخبرتهابألاّتتحرك، فعلت أمر العين ذلك كما علمتيني. |
| Aynı zamanda büyüklerime saygı göstermemi de öğretmiştin. | Open Subtitles | علمتيني أيضا أن أحترم الأكبر مني سناً |
| Daha çocukluğumda gün ışığı diye bir şey olmadığını öğrettin bana. | Open Subtitles | منذو ان كنت طفلة , علمتيني انه لا يوجد شيء اسمه ضوء النهار |
| Ama sen beni işe aldın ve bana nasıl sorumluluk alabileceğimi ve hayatımı nasıl kontrol edebileceğimi öğrettin. | Open Subtitles | لكنكي استاجرتني و علمتيني كيف اكون مسئوله وكيف اتحكم بحياتي |
| Hayatım boyunca iyi becerdiğim tek şeyi yapmayı öğrettin. | Open Subtitles | لقد علمتيني كيف أفعل الشيء الوحيد الذي كنت عظيماً به |
| Bu sanatı bana sen öğrettin. Yaramaz. | Open Subtitles | أنت تعرفين أنك أنت من علمتيني هذا الفن. |
| Sözümün eri olmayı bana sen öğrettin. | Open Subtitles | أسمعي، لقد علمتيني بأن أكون رجلاً يوفي كلمته |
| Bana hayatta kalmayı öğrettin. | Open Subtitles | البقاء على قيد الحياة هو ما علمتيني إياه. |
| Sen bana; sadece varolmamayı öğrettin, çünkü ben ondan çok daha değerliyim. | Open Subtitles | ،لقد علمتيني بألا أكونَ متواجدةً فحسب .لأنني أساوي أكثر من ذلك |
| Öyleysem bile bana bunu sen öğrettin. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كُنت كذلك فهذا بسببك أنتِ لقد علمتيني ذلك |
| Beni evcilleştiremedin ama bana çok şey öğrettin. | Open Subtitles | لم تستطيعي ترويضي لكنّكِ علمتيني |
| - Hayır, sen öğrettin. | Open Subtitles | ـ كلا، أنتِ من علمتيني الخياطة |
| Bu işin nasıl işlediğini biliyorsun, bana bunu sen öğrettin. | Open Subtitles | تعرفين كيف يسير الأمر، لقد علمتيني |
| - Beni iyi eğittin. | Open Subtitles | - لقد علمتيني جيداً هيا |
| Acının anlamını, bana öğrettiğin için teşekkürler, hemşire Oaks. | Open Subtitles | أشكركِ أيتها الممرضة أوكس لأنكِ علمتيني معنى الألـم |
| Aşkı bana öğrettiğin için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | -لن أسامحك مطلقا لإنك علمتيني أن أحب الحياة |
| - Bunu sen öğretmiştin. | Open Subtitles | أنتِ علمتيني هذا |