Sayın yargıç, bir solukta zooloji, jeoloji ve Arkeolojinin varlığını red mi ediyor? | Open Subtitles | هل تستنكر سيادتكم فى نفس واحد وجود علم الحيوان و الجيولوجيا و علم الآثار ؟ |
Arkeolojinin tüm varoluş nedenlerini temsil ediyor. | Open Subtitles | ذلك الشئ يُمثّلُ كُلّ شئ يُدخلنا علم الآثار في المركز الأول |
Arkeolojinin kemik bulmaktan çok daha fazlası oluğunu söylerken hiç yanılmıyordun. | Open Subtitles | لقد قلت أن علم الآثار لايقتصر على إيجاد العظام لقد كنت صحيحة |
Sarah Parcak: 100 yıl önce, arkeoloji zenginler içindi, 50 sene önce ise erkekler için. | TED | سارة باركاك: قبل مائة عام، كان علم الآثار حكرًا على الأثرياء، ومنذ خمسين عامًا كان حكرًا على الرجال. |
16 yaşımda arkeoloji dersleri almaya başladım ve kazı çalışmalarına gittim. | TED | عندما بلغت السادسة عشرة من عمري، بدأت بأخذ دروس علم الآثار والتنقيب عن الحفريات. |
Arkeolojide bu kadar uydurmaya yer veriyor musunuz yani? | Open Subtitles | هل تدعم هذا القدر من الحدس في علم الآثار القديمة؟ |
Arkeolojinin romantik bir tarafı olmasına rağmen yüreğimdeki dalın o olmadığına karar verdim. | Open Subtitles | حسنا، رغم أنّ علم الآثار حمل رغبة عاطفية معيّنة، أدركت بعدها أنّه لم يكن في عظامي إن صح التعبير. |
Günümüzde Arkeolojinin, kazma kürekle girişilen epik bir macera değil, inanılmaz detayla gerçekleştirilen bir yüksek teknoloji çalışması olduğunu kavramamız son derece önemli. | Open Subtitles | و أعتقد أن ما هو مهم للغاية أن ندرك أن علم الآثار اليوم ليس مغامرة بطولية مع المجارف و المعاول |
Arkeolojinin yüzde 70'i kütüphanelerde yapılıyor. | Open Subtitles | سبعون بالمائة ... من علم الآثار يتم فى المكتبة |
Bu sezon şunu öğrendim arkeoloji ne bulduğunuzla değil | TED | ما تعلمته هذا الموسم أن علم الآثار ليس عبارة عن ما تجده. |
Eğer bunu beğenmiyorsan, biz tarih yazarken sen arkeoloji bölümünde birinci sınıflara öğretmenlik yapabilirsin. | Open Subtitles | إذا لم يعجبكي , بإمكانك العودة إلى الولاية وتدريس الطلاب الجدد علم الآثار بينما نحن نصنع الماضي |
Felix Faust eskiden saygı gören bir arkeoloji profesörüydü. | Open Subtitles | كان فيليكس فاوست مرة واحدة في أستاذ محترم علم الآثار. |
Eğer arkeoloji ve senin arandaysa sen kaybedersin. | Open Subtitles | ثق بي ، إذا كان الامر بينك وبين علم الآثار أنت تخسر |
Bence arkeoloji, altın aramanın verdiği heyecan ile birlikte bilimsel bir araştırma. | Open Subtitles | يبدو لي أن . . علم الآثار ممتع، و مسعى علمي ومتحمس جدا للبحث عن الذهب |
Kimya mühendisliğinde lisans yaptı fakat Arkeolojide ön lisans yaptı. | Open Subtitles | إنّها مُتخصّصة بمجال الهندسة الكيميائيّة. ولكنّها تخصصت فرعياً في علم الآثار. |
Bu okul çocuğunun Arkeolojide doktora diploması var. | Open Subtitles | وتضم المدرسة على شهادة الدكتوراه في علم الآثار. |