Babam için olayı örtbas ettiğimi sandılar. Ama o gece gördüğüm şey gerçekti. | Open Subtitles | ظنّوا أنّي أحاول التستّر على أبي لكنّ ما رأيته تلك الليلة كان حقيقيًّا |
Şaka ötesi birşeydi bu Babam için. | Open Subtitles | رائـع ، لقد تفوقت على أبي في تنفيذ المقـالب |
Şu an sadece bana yalan söylediği için Babama kızmış durumdayım. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أنا غاضبة جداً على أبي لأنه كذب علي |
Ve Babama iki yıl içinde ilk kez sahneye çıkardın. | Open Subtitles | على المحك وعرضت على أبي أول ظهور عام خلال عامين |
Beni kurtaran, Babamı tutuklayan polis oldu. Beni oğlu saydı. | Open Subtitles | .ما حفظني أن الضابط الذي قبض على أبي قد تبناني |
Babamı ne kadar çabuk hapse atarsak o kadar iyi. | Open Subtitles | كلما أسرعنا في تدبير القبض على أبي ، كان أفضل |
En çok Babam için endişelendim. Sonsuza kadar bekliyoruz gibi hissettim. | Open Subtitles | كنت قلقاً على أبي وشعرنا كأننا ننتظر للأبد |
Ama Babam için endişeleniyorum. | Open Subtitles | ولكني قلقة على أبي لقد هددونا من قبل |
Evet, ama sanırım bu Babam için biraz tuhaf olurdu. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك غريب قليلاً على أبي |
Aman Tanrım. Annem ve Babam için endişeleniyorsun. | Open Subtitles | ياللهول، أنت تقلق على أبي وأمي |
Ben Babam için üzülüyorum, kendim için değil! | Open Subtitles | إني قلق على أبي لا على نفسي |
Babama dün gece tüm bu olay hakkında yalan söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | انظري، لقد اضطررت للكذب على أبي الليلة الماضية حول كل هذا، حسنٌ؟ |
Babama gözümle kaynak yapabileceğimi söyledim ama onu yavaşlatırmış. | Open Subtitles | عرضت على أبي المساعدة بلحامها، لكنه قال أن هذا سيعطله |
Babama karşı olan bütün kanıtlar orada. | Open Subtitles | هذه كل الأدلة التي ستحتاجها لتقبض على أبي |
Babama arabaya ne olduğu hakkında yalan söylediğim 20 yıldan sonra artık doğruları söylemenin zamanı gelmişi. | Open Subtitles | بعد أكثر من 20 سنة من الكذب على أبي حول ما حدث لسيارته حان الوقت لاطلاعه على الحقيقة |
Sanırım hayatımın en üzücü günü, birçok konuda Babamı alt edebileceğimi farkettiğim gündü. | Open Subtitles | أعتقد أن أتعس يوماً في حياتي كان عندما أدركت أني قادر على التفوق على أبي |
Peki, demek ki sen bana muhtaç değilsin, ama Babamı bulmak için ben sana muhtacım. | Open Subtitles | حسناً، اذن أنت لَسْتَ بِحاجةٍ إليّ، لَكنِّي أَحتاجُك لمساعدتي على العثور على أبي. |
Babamı tutuklayan oydu ve bana büyük bir şans verdi. | Open Subtitles | لقد قبض على أبي ثم كانت لديه فرصة معي فرصة كبيرة جداً. أعرف. |
Ama bir şey var: Kitabın Babamı biraz kötülememiş mi? | Open Subtitles | لكن أمر واحد , أليس كتاب قاسي على أبي ؟ |
Hastane parasını babamın ödemesi gerekti. | Open Subtitles | لكن كان على أبي دفع مصاريف العلاج |
Masada bir hazine var ve herşey babamın ellerinde ama saçmalamaya başlıyor. | Open Subtitles | هناك ثروة على المنضدة، ويعتمد كلّ شيء على أبي. الأمر أصبح سخيفاً. |