| Bu gösteriye En azından bir aile eğlencesi süsü vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا على الأقلّ أن نمنح هذا الأمر طابع الترفيه العائلي |
| Eğer beni öldürecekseniz, lütfen En azından bana saygı gösterip buna götürme demeyin. | Open Subtitles | ان كنتم ستقتلوني، على الأقلّ أرني بعض الاحترام و لا تقل أنكم ستنقلونني |
| Uzay ve zamanın sınır çizgisi. En azından bildiğimiz evrende. | Open Subtitles | ويمثل حدود الزمان والمكان على الأقلّ في الكون الذي نعرفه |
| O yüzden işimde iyiyim ve o mağaza soygununda rehin kaldığım zaman "En azından televizyona çıktım." diye düşünebiliyordum. | Open Subtitles | و أنا بارعةٌ في عملي، و حتّى عندما كنّا نسرق محلّ الوجبات السريعة، قلتُ، على الأقلّ أن على التلفاز. |
| 12 kişiden hepsinin en az bir adet cinayeti var. | Open Subtitles | ثمّة جريمة قتل واحدة على الأقلّ بسجلاّت كلّ من الـ12 |
| Daha kız arkadaşı yok. En azından benim bildiğim kadarıyla yok. | Open Subtitles | لا صديقة حميمة بعد أو على الأقلّ لا صديقة أعرف بأمرها |
| Ama En azından ağabeyim kadar iyi olmalıydım. Sıradaki lider oydu. | Open Subtitles | لكنْ على الأقلّ كان لديّ شقيق أكبر وكان وليّ العهد التالي |
| En azından doğru yerde olduğumuzu biliyoruz. Şimdi ne yapıyoruz? | Open Subtitles | على الأقلّ نعرف أنّنا في المكان الصحيح، ما العمل الآن؟ |
| Çiçekler yaşarsa, En azından hayatta kalan bir tek ben olmayacağım. | Open Subtitles | إذا نجت الزهور، فسيكون هناك على الأقلّ شيء غيري استمرّ بالحياة |
| En azından ben şimdi birşeyler yapıyorum Sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | إنّي أقوم بعمل الآن على الأقلّ فما الذي تفعله أنت؟ |
| En azından aramızdakini hiç bilemeyecekler, değil mi? | Open Subtitles | على الأقلّ لن يكتشف أحداً طبيعة العلاقة التي بيننا |
| En azından önce bana sordu. | Open Subtitles | حسناً، لقد قامت على الأقلّ بإستئذاني أوّلاً |
| En azından sevgili karınız böyle diyordu. | Open Subtitles | هذا ما كانت تقوله زوجته الجميلة على الأقلّ |
| Daha kötüsü olabilirdi. En azından seni aldatmıyor. | Open Subtitles | كان من الممكن أن تكون أسوأ من ذلك على الأقلّ لم تغشّك |
| En azından televizyona çıkıyor. | Open Subtitles | على الأقلّ نستطيع رؤيته على التّليفزيون. |
| En azından ben, böyle bir kıza rastlamadım. | Open Subtitles | على الأقلّ أنا لم التقي بالفتاة التي حلمت بها |
| En azından hâlâ insan içine çıkabiliyorlar. Ama sana gelince... | Open Subtitles | على الأقلّ هم ما زالوا بإمكانهم أن يخرجوا علنا، لكنّ أنت |
| Eğer ona parayı verebilirsem En azından onun için iyi bir şey yaptığımı düşüneceğim. | Open Subtitles | ..إذا إستطعتأنأعطيهالمال . على الأقلّ سأشعر أني فعلت شيء له. |
| Bizim orada 31 uydumuz var. en az 24 olmak zorunda. | Open Subtitles | لدينا 31 قمراً فوق في البرج, على الأقلّ 24 قمراً صناعيّا. |
| Size saldıran kişinin ayriyeten en az iki kişiyi öldürdüğünü sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ الذي اعتدى عليك، ربّما قتل شخصَين آخرَين على الأقلّ. |
| Şu sınavdan geç de hiç değilse bir üniversiteye girip... hakiki bir laboratuarda para kazan. | Open Subtitles | أسكت, يا ولد تذكر فقط لأخذ تي إتش سي على الأقلّ حاول دخول الكلية تعمل فى مختبر حقيقي تصنع بعض المال الحقيقي |
| Madem beni gizlice takip edecektin bari bir kürek getirseydin. Hayır. | Open Subtitles | إن شئت ترصدي بشكل مرعب، فأحضر مجرفة على الأقلّ. |
| En aşağı 30'larında birini arıyoruz derim. | Open Subtitles | أعتقد بأنّنا نبحث عن شخص في العقد الثالث على الأقلّ |