O p.çin, yaptığından dolayı hapsedilmesini sağlarsam... En azından birisi için adalet sağlanmış olur, değil mi? | Open Subtitles | إذا استطعت المساعدة في القبض على الحقير الذي فعل هذا على الأقل أحدهم سيحصل على العدالة, صحيح؟ |
En azından birisi o gece olanlar için sorumluluğu üstlenmiş. | Open Subtitles | على الأقل أحدهم تحمّل المسؤولية على ما حدث في تلك الليلة. |
En azından birisi onu Sekreterler gününde mutlu etti. | Open Subtitles | على الأقل أحدهم جعلها سعيدة في يوم السكرتيرة |
Deb, en azından biri omletini beğendi. | Open Subtitles | (حسنا (ديبرا على الأقل أحدهم ! أعجب بطبقك |
Yani, en azından biri. | Open Subtitles | حَسناً، على الأقل أحدهم. |
Şey, sanırım en azından bir tanesi başaramadı. | Open Subtitles | حَسناً، أعتقد بأنه على الأقل أحدهم لم يفعل |
En azından birisi ölecek! | Open Subtitles | على الأقل أحدهم سيموت! |
en azından biri zarar gördü. | Open Subtitles | على الأقل أحدهم تأذى |
en azından biri hâlâ hayatta. | Open Subtitles | على الأقل أحدهم ما زال حياً |
Ama konuşacaklardır. En azından bir tanesi senin ve benim hakkımda konuşacaktır ve bu kadarı da yetecek. | Open Subtitles | ولكنهم سيتحدثون، على الأقل أحدهم سيتحدث عنكَ، وذلك كل ما سيحتاجه الأمر |
En azından bir tanesi delip geçmiş. | Open Subtitles | على الأقل أحدهم كَانَ a خلال وخلال. |