Ayrıca, bize benzer saldırıların dünya çapındaki ana Gemilerde görüldüğü haberleri ulaştı. | Open Subtitles | كما تلقّينا أنباءً عن هجماتٍ مماثلة على السفن الأمّ حولَ العالم. |
Aynı şekilde benzer saldırıların dünyadaki diğer ana Gemilerde gerçekleştiği haberleri geliyor. | Open Subtitles | كما تلقّينا أنباءً عن هجماتٍ مماثلة على السفن الأمّ حولَ العالم. |
Öbür Gemilerde kaç Jaffa var? | Open Subtitles | كم من الجافا لديكم على السفن الأخرى ؟ |
Evet, Gemilere vebayı böyle taşıdılar. | Open Subtitles | أجل، تلك الطريقة التي نشروا فيها وباء الطاعون على السفن. |
Diğer gemilerin yapması gereken tek şey bu e-postayı açıp dosyaya tıklamak. Dosya ve talimatlar tüm Gemilere gitti. | Open Subtitles | كل ما على السفن الأخرى القيام به هو فتح هذا البريد الإلكتروني والظغط على الملف جميع السفن لديها الملف والتعليمات |
Asıl sorun orada, ablukada gemilerin olmasıyla başlayıp bitiyor. | Open Subtitles | سيرات لا يتدخل مع شعبي المشكلة تبدأ و تنتهي بالحصار الذي على السفن في الخارج |
Sonra da yetkililere, diğer üç şehirde nasıl yapacaklarını söylerim, ardından sinyalleri eş zamanlı olarak kesip gemilerin kontrolünü geri alırız. | Open Subtitles | وعندها سأخبر السلطات في المدن الثلاث الأخرى كيف يقومون بالأمر،وحينها سنقطع الإشارة معا ونستعيد السيطرة على السفن |
Gemilerde kullanılır. | Open Subtitles | - يضعونها على السفن |
Kıyılardaki köle kalelerine gönderildikten sonra bitlenmeyi önlemek için tıraş edildiler ve damgalandılar, Amerika'ya gitmek üzere Gemilere bindirildiler. | TED | فنقلوا إلى حصون الرقيق على الساحل و تم حلق كل شعورهم لمنع القمل وتم وصمهم بعلامات تجارية و من ثم حملوا على السفن المتجهة إلى الأمريكتين |
Benim gibi bu Gemilere giden bilim insanları tarafından taşınıyor ve bu karotları gemide işliyoruz, ardından ileri tetkik için ülkemizdeki laboratuvarlara gönderiyoruz. | TED | هذا ما يفعله العلماء مثلي الذين يذهبون على متن تلك السفن، نعالج النوى على السفن ثم نرسلها إلى الوطن لمزيد من الدراسة في مختبراتنا. |