İnsanların modaya uygun görünmek için korsan ürün giymesi. | Open Subtitles | أن الناس مُضطرون أن يرتدوا الملابس المُقلدة ليكونوا على الموضة. |
- Belki nihayet modaya uygun bir hale geliyorumdur. | Open Subtitles | لربما أنني أخيراً أصبحتُ أسير على الموضة. |
Pek göze batmıyor ama, modaya uygun. | Open Subtitles | لايلمع, لكنه على الموضة |
- Stil. 50-60 tane hizmetlim olacak. | Open Subtitles | سيكون لديّ 15-16 سيارة مستوردة - على الموضة - |
Stil. | Open Subtitles | ولكن أنا سوف أعيش على الموضة |
Onlar Beek kotları, hem kaliteli hem de şık. | Open Subtitles | أنها جينسات بيك أنها محبوبة و على الموضة |
Para, son moda giysiler saygın gözüken bir at arabası ve atlar sana yakışan bir muayenehane, bekleme odası, hizmetçiler ve paranın satın alabileceği en iyi tıbbi ekipmanlar. | Open Subtitles | رأسمال ,تجعل ملبسك على الموضة, مع تأجير عربة وحصان محترمة غرفة جراحة تستحقك ,غرفة انتظار ,خدم |
# modaya uygun geziyor. # | Open Subtitles | ♪أنها تمشي على الموضة♪ |
# modaya uygun # | Open Subtitles | * هي على الموضة * |
- Stil. | Open Subtitles | سيكون هناك 50-60 خادماً - على الموضة - |
Tabii. Yine de şık bir şeyler giymiyor musunuz? | Open Subtitles | -بالتأكيد ، شيء على الموضة اذن؟ |
Şimdi ben partiye gidiyorum, kıyafetim pek de şık. | Open Subtitles | الآن، أن مغادرة إلى الحفلة{\pos(192,220)}، لباسي على الموضة. |
son moda sayılmaz. | Open Subtitles | وذلك ليس وردياً على الموضة الراقية |
son moda. | Open Subtitles | إنها على الموضة |