Altıncı Bölüm, Sheriff King'in vücudunda üç garip iğne bulduklarını söyledi. | Open Subtitles | الفسم ستّة قالوا بأنّهم وجدوا ثلاث إبر غريبة على جسد رئيس شرطة الملك. |
GCMS, Sleek'in vücudunda bir iz buldu. | Open Subtitles | مطياف الكتلة والغاز يقرأ شيئاً " على جسد " سليك |
Bebek randevumuz yarına alındı ve bebeğin vücudu üzerinde çalışmalıyız. | Open Subtitles | تغير موعد طفلنا للغد و علينا العمل على جسد الطفل |
Katherine Pierce, Elena Gilbert'ın vücudu üzerinde kalıcı kontrole sahip. | Open Subtitles | (كاثرين بيرث) تملك الآن سيطرة دائمة على جسد (إيلينا غيلبرت). |
Dövmeler gibi, bir çete üyesinin üzerindeki mücevherler diğer süslemeler; rütbe ve başarıyı temsil eder. | Open Subtitles | كحال الأوشام، تدل الجواهر وأيّ زينة أخرى على جسد عضو العصابة إلى الرتبة والإنجازات. |
Olivia Munn'ın vücuduna yüzümü fotoşoplamışlar. | Open Subtitles | هذا وجهي بالصورة على جسد اوليفيا منّ. |
Laurel Downs'un vücudunda savunma yaraları yokmuş kolundaki yara da gelinlikle uyuşmuş. | Open Subtitles | لم يتم العثور على جروح مقاومة (على جسد (لوريل داونز و ذلك الجرح الموجود على ذراعها مطابق لفستان الزفاف |
Bayan Lakeland'in vücudunda bulduğumuz izlerle aynı izler. | Open Subtitles | نفس الكدمات التي كانت على جسد "لايكلاند". |
Guerrero şu anda göz altında çünkü Jane'in vücudunda bir ipucu bulduk. | Open Subtitles | غوريرو) في الحجز الآن) (بسبب لغز على جسد (جين |
Muayeneniz sırasında Bay Gibbins'in vücudunda başka önemli yaralanmalar gözlemlediniz mi? | Open Subtitles | خلال فحصك، هل لاحظت أي إصابات جدية أخرى على جسد السيد (غيبنز)؟ |
- Mesela Jane'in vücudunda senin dava dosya numaran olduğunu bize söylemedin. | Open Subtitles | ، ـ كمثال عدم إخبارنا بأن أحد أرقام القضايا التي كُنتِ تعملين عليها (كان موشوماً على جسد (جين |
Muayeneniz sırasında Bay Gibbins'in vücudunda başka önemli yaralanmalar gözlemlediniz mi? | Open Subtitles | خلال فحصك، هل لاحظت أي إصابات جدية أخرى على جسد السيد (غيبنز)؟ |
Bu kadar etkilenmiş gibi davranma ama evet Katherine Pierce Elena Gilbert'ın vücudu üzerinde kalıcı kontrole sahip. | Open Subtitles | حاولي ألّا تبدو عليك الدهشة الشديدة. لكن أجل، أصبح الآن لـ (كاثرين بيرث) تحكّم دائم على جسد (إيلينا غيلبرت). |
Bu kadar etkilenmiş gibi davranma ama evet Katherine Pierce Elena Gilbert'ın vücudu üzerinde kalıcı kontrole sahip. | Open Subtitles | حاولي ألّا تبدو عليك الدهشة الشديدة. لكن أجل، أصبح الآن لـ (كاثرين بيرث) تحكّم دائم على جسد (إيلينا غيلبرت). |
Shaquille O'Neal'in vücudu üzerinde Einstein'ın yüzü olan posterin var. | Open Subtitles | أنت في ركن المكتب الذي به صورة وجه (ألفريد آينشتاين)... مركّبة على جسد (شاكيل أونيل) |
İşe yarayıp yaramadığını kimse bilmiyor bile ve insan üzerindeki etkilerinin ne olduğunu da. | Open Subtitles | لا أحد يعرف حتى إن كان يعمل، أو ماهي آثاره طويلة الأمد على جسد الإنسان. |
Edward'ın önlüğündeki sembol bebek Warren'ın üzerindeki sembolle aynı. | Open Subtitles | (الشعار على قميص (إدوارد (كان الشعار ذاته الموشوم على جسد طفلة (وارين |
Tamam. Brad Pitt'in yüzünü, Brendan Fraser'ın vücuduna... | Open Subtitles | حسناً، سأضع وجه (براد بيت) على جسد (بريندن فرايزر) |
İşte, bu da Spock'un vücudunda Bay T kafası. | Open Subtitles | "و هذا رأس "السيد تي" على جسد "سبوك |
Vince'in yüzünü Russell Crowe'un vücudunda mı düşündün? | Open Subtitles | فكرت برأسه على جسد (راسل كرو)؟ |