| Bunun dışında, daha normal bir hayat sürmeye çalışmanız çok iyi bir şey. | Open Subtitles | خلافاً لذلك , اظن انه من الجيد انك تحاول الحصول على حياة طبيعية |
| Her hastalığı tedavi edebilir, en zayıflarımızı bile hayatta tutabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا شفاء أي داء، والحفاظ على حياة أضعف أفرادنا حتى، |
| Hepimiz çalışmak zorundayız, hatta yepyeni bir hayata kavuşsak dahi... ..ama insanlarla temas kontrolünü sağlamak için çalışma şeklimizi seçtik. | Open Subtitles | جميعنا عليه أن يعمل حتى عندما نحصل على حياة جديدة ولكننا إخترنا نوع عمل لديه درجة محددة من الإتصال البشري |
| Annemin hayatı üzerine yemin ederim, bize yardım edersen seninle ilgileniriz. | Open Subtitles | أقسم على حياة أمّي، إن ساعدتنا الآن، سنهتم بك. |
| İşimi bıraktım, bir ailem olsun, ...gerçek bir hayatım olsun diye. | Open Subtitles | استقلت من الوكالة لامتلك حياة ، والحصول على حياة فعلية فعلت |
| Biz çizgi film karakterlerinin mükemmel bir hayatı olabilir, tabii ki, bundan faydalanabilirsek. | Open Subtitles | نحن شخصيات الكارتون يمكن أن نحصل على حياة رائعه، إذا أخذنا منافعه فحسب. |
| Küçük bir kızı annesinin hayatı için endişelendi diye suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا تلقِ اللوم على طفلة صغيرة بسبب خوفها على حياة والدتها |
| Merak ediyordum, acaba bu genç çocuklardan kaçı, birbirleriyle böyle bir yaşamın hayali hakkında konuşmuşlardı. | TED | ولكنني ما فتئت أتساءل كم تحدّث هذان الفتيان لبعضهما البعض عن أحلامهما للحصول على حياة كهذه. |
| Yüce Tanrım, be adam sen gerçekten bir hayatın olabileceğini... | Open Subtitles | حقا يا رجل هل تعتقد ان يمكنك الحصول على حياة |
| Bunun dışında, daha normal bir hayat sürmeye çalışmanız çok iyi bir şey. | Open Subtitles | خلافاً لذلك , اظن انه من الجيد انك تحاول الحصول على حياة طبيعية |
| Tuhaf ve şaşırtıcı gelse de, origami bir gün bir hayat bile kurtarabilir. | TED | على الرغم من أنه يبدو غريبا و مثيرا للدهشة يمكن للأوريغامي في يوم ما أن يحافظ على حياة |
| Sadece insanları hayatta tutmakla kalmadı, hepimizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | لم يحافظ على حياة قومه فحسب، بل وجمّعنا كلّنا معًا. |
| Sadece insanları hayatta tutmakla kalmadı, hepimizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | لم يحافظ على حياة قومه فحسب، بل وجمّعنا كلّنا معًا. |
| Birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. | Open Subtitles | إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها |
| Birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. | Open Subtitles | إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها |
| Güvenliğini sağlamam için çocuklarımın hayatı üzerine yemin ettirdin bana. | Open Subtitles | جعلتيني أعدكِ على حياة أولادي بأن أضمن سلامتك. |
| Doktorlar iyi niyetle de olsa Jenner'ın hayatı üzerine kumar oynuyorlardı. | Open Subtitles | لذا ، مع أفضل اعتبار للنوايا كان الأطباء يقامرون على حياة جينر |
| Sadece, normal bir hayatım olsun, eğitimime devam edeyim istiyorum. | Open Subtitles | أود الحصول على حياة طبيعية، أود أن أدرس. |
| Todd, senin adına çok mutluyum. Umarım uzun ve sağlıklı bir hayatı paylaşırsınız. | Open Subtitles | أنا آمل أن تحصلوا على حياة طويلة وصحية معا. |
| Bize iade ettiğin Profesör'ün hayatı için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | و نشكرك على حياة الأستاذ اللتي أعدتها إلينا |
| Sayın Yargıç bu genç adama başka bir yaşamın daha velayetini vermek, hatadan da öte deliliktir. | Open Subtitles | حضرتك لإعطاء هذا الشّابّ الحضانة على حياة أخرى , ليس خطأ فقط |
| Milyonlarca yaşam seçsen de bir hayatın bile olmayabilir. | Open Subtitles | أقصد, أتعلم يمكنك أن تبحث بين مليون حياة و أبداً لا تحصل على حياة خاصة بك |
| Gerçek anlamda milyonlarca insanın yaşamına önemli değişiklikler getirebilme ve küresel çapta koruyucu hekimlik konusunda bir fırsat penceresi ile karşı karşıyayız. | TED | إذن توجد فترة زمنية حرجة علينا صنع فرق هام ليتمكن من التأثير على حياة ملايين البشر ونمارس الطب الوقائي على مستوى علمي |
| Hırsla mücadele etti, savaştı ve bir yaşam kazandı. | Open Subtitles | قاتل قتالاً جيداً وحصل على حياة بعدها ، يبدو ذلك منطقياً |
| Oh¡¦ Hayır, Daha önce birisi için yapmıştım ve bu güçlerin ve birinin hayatının kontrolünün bende olmasından rahat değilim. | Open Subtitles | لا، فعلت ذلك مرة من قبل ولم يعجبنى أمتلاك القوة والسيطرة على حياة شخص ما |
| Çocuklarının hayatını kontrol edebilirsin ama onlar için nasıl bir hayatın var olduğunu kontrol edemezsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تسيطر على حياة أطفالك لكن لا تستطيع السيطره على حياتهم |
| Ve çocuklarım hatta torumlarımın hayatları üzerine yemin ederim ki bu işte çok çok iyiyim. | Open Subtitles | وانا أُقسم لك على حياة اولادي وأحفادي انني جديرٌ بالمسؤولية |
| Çünkü, kim sana başkalarının hayatlarına girip deney yapma hakkını verdi? | Open Subtitles | لأنه من أعطاك ذلك الحق بأن تتجول كيفما شئت و تقوم بتجارب على حياة آخرين |