Ve haklı olduğuma inanmak zorunda değilsiniz, çünkü size haklı olduğumu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | و ليسَ عليكُم تصديق أني مُحِق لأني سأُريكُم كم أنا على حَق |
Sadece konuşmanın salahiyeti için diyelim ki haklı. | Open Subtitles | لنقُل، على سبيل المناقَشَة، أنها على حَق |
Kimin yaptığını bildiğini düşünüyor ve haklı olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | إنها تعَقد بأنها تعرف من الفاعِل، وأنا وأنتِ نعلم أنّكِ على حَق. |
Benim gözetimim altındayken bir şey olacağından korkuyorlar ben de haklı olmalarından korkuyorum, işte... | Open Subtitles | على أيّة حال، ينتابهُم الخَوف إذا حصَل شيء أثنَاء حضانتي، وينتابُني الخَوف بأنّهُم على حَق لذا... |
haklı oldukları ortaya çıktı. | Open Subtitles | تبينَ أنهُم كانوا على حَق |
haklı çıkmak için dua et. | Open Subtitles | عليكَ أن تَدعو أنكَ على حَق |
Müdürümüz haklı. | Open Subtitles | الآمِر على حَق. |
haklı olabilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً، ربما تكون على حَق. |
haklı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنّك على حَق. |