| Boynundaki o izleri ilk ne zaman fark ettiniz? | Open Subtitles | العلامات على رقبتها متى بدأت فى الظهور ؟ |
| Boynundaki ize uyuyor. | Open Subtitles | جلد التمساح. مباريات علامات الربطة على رقبتها. |
| Boynundaki çürüklerden aldığımız parmak izleri sana ait. | Open Subtitles | بصمات أصابعك تتابقت مع البصمات الموجودة على رقبتها |
| Ölüm nedeni olarak intihar yazılı. boynunda vampir ısırığından ses seda yok. | Open Subtitles | يقال أنّها انتحرت، ولم يرِد ذِكر آثار عضّ مصّاص الدماء على رقبتها. |
| Ona boynunda veya göğüslerinin altında hiç iz kalıp, kalmadığını sor. | Open Subtitles | إسألها إن كان لديها أي علامات ربما على رقبتها أو علامة عضة على صدرها |
| Karanlık şeyin izleri büyükannemin ensesinde var. | Open Subtitles | الحدة عندها علامات من الأشياء المظلمة على رقبتها ترجمة كينو878 العرب اليوم |
| Lorena Vasquez'in tırnağındaki deri Boynundaki salya, vücudundaki tek tük saçlar. | Open Subtitles | الجلد تحت أظافر القتيلة، وبقايا من اللعاب على رقبتها الشعر الموجود على جسدها |
| Boynundaki izlere bakılırsa elleriyle yapmış gibi gözükmüyor. | Open Subtitles | من العلامات على رقبتها لا يبدو أنة أستخدم يداة |
| Boynundaki hemorajiye ve ip izine bakarsak ölüm nedeni büyük olasılıkla oksijensiz kalması. | Open Subtitles | سبب الوفاة شبه مؤكد هو الإختناق، بالإستناد على هذا النزيف المعين، و علامات الرباط على رقبتها. |
| Boynundaki iz hakkında bir rapor var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي شيء ذكر في الملف عن علامة على رقبتها ؟ |
| Boynundaki izler, boğuşma olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هناك آثار حبل على رقبتها تُشير إلى الخنق. |
| Boynundaki belirsiz el izi de bu teoriyi destekliyor. | Open Subtitles | النظرية مدعومة من قبل انطباعات اليد الغامضة على رقبتها. |
| Ya da Shula'yı gördüğümde, Boynundaki kanser habercisi olabilecek beni görmem. | Open Subtitles | او اشاهد شولا و لا ارى على ما يبدو الخلد ما قبل السرطان على رقبتها |
| Boynundaki ip sürtünmeden dolayı yanık izleri yapmış, morluk değil. | Open Subtitles | الحبل ترك حروق أحتكاك على رقبتها وليست الكدمات |
| Catherine Boynundaki kablonun altında tamamıyla değişik yatay izler var. | Open Subtitles | " كاثرين " لديها زوج آخر من الآثار العرضية على رقبتها أسفل الحبل |
| Ona boynunda herhangi bir iz, ya da... göğüslerinde ısırık izi olup olmadığını sor. | Open Subtitles | إسألها إن كان لديها أي علامات ربما على رقبتها أو علامة عضة على صدرها |
| Katilin uyguladığı baskı boynunda parmak izi bırakmış. | Open Subtitles | الضغط من قبضة القاتل ترك بصمة على رقبتها. |
| Ama boynunda hiçbir baskı olmadığını kanıtlandı. | Open Subtitles | لكن نتيحة تحليل الجثة اثبتت بأنه لايوجد أي أثر للضغط على رقبتها |
| Ayrıca kurbanın boynunda biraz mavi renk saç buldum. Saldırgana ait olmalı. | Open Subtitles | لقد وجدتُ أيضاً بعض الشعر الأزرق من على رقبتها قد تُرك من قِبل المُعتدي عليها. |
| Karanlık şeyin izleri büyükannemin ensesinde var. | Open Subtitles | الحدة عندها علامات من الأشياء المظلمة على رقبتها |
| Omzunda yeni yapılmış bir ejderha dövmesi ensesinde bir Om sembolü var, kolunun ön kısmında sarmaşıklar ve çeşit çeşit çiçekler var. | Open Subtitles | لديها وشم حديث لأسد مجنح على كتفها وكلمه هندية على رقبتها ونبات على ساعدها من الزهور |