Hastane yatağında öylece uzanıp hemşirelerin sünger banyosu yaptırmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | التمدد على سرير المستشفى وأن تحصل على حمام بالإسفنج من الممرضات |
Kız kardeşim bir Hastane yatağında öldü ve böyle olması gerekmiyordu. | Open Subtitles | اختي ماتت على سرير المستشفى ، و لم يكن من المفترض ان يحصل ذلك |
O Hastane yatağında yatmak çok tuhaf bir duyguydu. | Open Subtitles | نومي على سرير المستشفى . شعرت ان هناك لاأمل لي |
Hastane yatağında kolunda serum omurganda bir kurşun olmadığı takdirde maça gitmemezlik edemezsin. | Open Subtitles | لن تفوت أي مباراة إلا إذا كنت مستلقيا على سرير المستشفى ورصاصة في دماغك |
akıl hastası... yada... 2006'da Hastane yatağında yatıyorum ve bunların hiçbiri gerçek değil. | Open Subtitles | أ ، مهووس أو... وأنا ملقاة على سرير المستشفى في عام 2006 وشيء من هذا حقيقي. |
"Seni seviyorum" dediği tek zaman Hastane yatağında ölmeyi beklerken soluk borusundaki delikten çıkardığı sesti. | Open Subtitles | المرة الوحيدة التي قال فيها "احبك" كانت من خلال الثقب في حلقه بينما هو مستلقي يموت على سرير المستشفى |
Çocuk, Hastane yatağında. | Open Subtitles | إنّه على سرير المستشفى. ضعيف. |
Ryan, o Hastane yatağında buruşturulmuş kola kutusu metaforu gibi yatarken düşünecek çok zamanım oldu. | Open Subtitles | ريان، عندما كنت مستلقيا على سرير المستشفى و ملفوف مثل علبة الألومنيوم الملفوفة ريان، عندما كنت مستلقىا على سرير المستشفى و ملفوف مثل علبة الألومنيوم الملفوفة ريان، عندما كنت مستلقىا على سرير المستشفى و ملفوف مثل علبة الألومنيوم الملفوفة |