| Tek bir şartla kalıp kumar oynayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تبقى و يمكنك أن تلعب على شرط واحد |
| Ancak tek bir şartla: Bana yalan söylemeye bir son vermelisin. | Open Subtitles | ولكن على شرط واحد أن تتوقفي عن الكذب علي ماتيلدا |
| Şu beyefendiler bir şartla size içki ısmarlamak istiyor. | Open Subtitles | السادة المحترمون يريدون أن يبتاعوا لك شراب ولكن على شرط واحد |
| Suçlamalarını geri çekmesi için ikna ettim, şehri terk etmen şartıyla. | Open Subtitles | لقد اقنعته بأن يتنازل عن اتهامه لك على شرط مغادرتك المدينة |
| Fakat, Spartacus adlı kölenin... cesedini veya canlı olarak kendisini... teşhis etmeniz şartıyla korkunç çarmıha germe cezası uygulanmayacak. | Open Subtitles | لكن العقاب الرهيب ألا وهو الصلب قد تحدد على شرط وحيد وهو التعرف على جثة |
| Tek bir sartla, muhtesem olmali. | Open Subtitles | على شرط واحد يجب أن يكون مذهلاً |
| Ama bir sartla: | Open Subtitles | لكن على شرط: |
| Paranı bir şartla veririm. Bu tuzak Hood'u öldürecek. | Open Subtitles | أنت ستحصل على مالك على شرط واحد بأنّ هذا الفخّ يقتل هود |
| Sana tek bir şartla güle güle diyeceğim eğer yakın zamanda beni görmeye gelirsen. | Open Subtitles | سوف أُودعك على شرط واحد.. أن تأتي لرؤيتي قريباً |
| Eşsiz'e oranın anahtarını vereceğim, ancak bir şartla. | Open Subtitles | سأعطي يونيك مفتاح لذلك الحمام على شرط واحد |
| Size yardım edebilirim ama bir şartla. | Open Subtitles | قد أكون قادراً على مساعدتكم على شرط واحد |
| Seni tek bir şartla çıkarırım. | Open Subtitles | أنا فقط سوف تتيح لك الخروج على شرط واحد. |
| Küçük bir şartla. Çok küçük bir ödün. | Open Subtitles | على شرط صغير أه، أنه تعديل بسيط |
| bir şartla. İşim bitince giderim. | Open Subtitles | على شرط واحد عندما أنتهي، سأرحل |
| bir şartla izin veririm. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك القيام بذلك على شرط وحيد |
| Bir şartla: Biletleri ben alacağım. | Open Subtitles | على شرط واحد أشتري أنا التذاكر |
| Ancak, nakil talebinde bulunman şartıyla, yaptığını resmi olarak görmezden geleceğim. | Open Subtitles | مع ذلك.فأنا قد إخترت أن أتجاهله رسمياً على شرط أن تطلب أن يتم نقلك |
| Sana geçici bir çift vereceğim bir daha gelmemen şartıyla. | Open Subtitles | سأعطيك زوج مؤقت على شرط الا تعود مرة ثانية |
| Haftaya tekrar beni görmeyi kabul etmen şartıyla sana endişeni azaltacak bir şeyler vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك شيئا ليقضي على قلقك ولكن على شرط أن تأتِينَ لرؤيتي الاسبوع القادم |