Yemek masasına oturdu ve bir parça kağıda bir sayı yazdı. | Open Subtitles | ولقد جلس على طاولة المطبخ وكتب رقماً على قطعة من الورق. |
Senden bir parça bahis yüzdesine karşılık ben de adamımınkinden veririm. | Open Subtitles | أنا سوف أعطيك نسبة الرجل لي للحصول على قطعة من يدكم. |
Biz birşey denedik ve bir parça ipeğe bir mesaj yazdık. Tam burada. Mesaj da şurada. | TED | وبالتالي حاولنا أمرا، وكتبنا رسالة على قطعة من الحرير، والتي توجد هنا، والرسالة هناك. |
Aynı etkiyi alelade bir kağıda basılmış bir ızgarada da görebilirsiniz. | TED | سترى نفس التأثير على شبكة مطبوعة على قطعة من الورق البسيط. |
bir parça tavuk veya balığa karıştırılan ve bu etleri sığır etiymiş gibi gösteren malzemeler var. | TED | لديهم نوع من المكونات التي تطلى على على قطعة من الدجاج أو السمك، وتجعل اللحم يبدو مثل لحوم البقر. |
Limonlu bezeden de bir parça saklayayım mı? | Open Subtitles | تريد مني للحفاظ على قطعة من أن مرنغ الليمون ؟ |
Muzlu, kremalı turtadan bir parça ister misin? | Open Subtitles | هل ترغب في الحصول على قطعة من الكعكة كريم الموز؟ |
Bir kere etinden bir parça alabilirsek,toz olur. | Open Subtitles | مرة واحدة نحصل على قطعة من لحمه، وانه الغبار. |
Onların aldığı gibi, birileri bu pislikten bir parça almış gibi gözüküyor, değil mi? | Open Subtitles | يبدو شخص ما حصلت على قطعة من هذه الحثالة لأنها أقلعت، هاه؟ |
Buzdan bir parça alıp hemen laboratuara götür. | Open Subtitles | دعنا نحصل على قطعة من هذا الجليد ونرسلها إلى المختبر الآن |
Mümkünse o zürafadaki yapraklardan bir parça alabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا الحصول على قطعة من أوراق شجر تلك الزرافة، رجاء؟ |
Yani, sesli söylemek istemiyorsanız, belki bir parça kağıt üzerine bunu yazabilirsiniz. | Open Subtitles | أعني , إن كنت لاتريد أن تقوله بصوت عالي ربما يمكنك كتابته على قطعة من الورق |
Çok aç değilim, ...ama bir parça kızarmış ekmeğe hayır demem. | Open Subtitles | حسنا، أنا، أنا لست جائعة، لكن أنا لا أمانع الحصول على قطعة من الخبز المحمص. |
Sadece bir parça tahta üzerindeki taşlar. | Open Subtitles | مجرد مجموعة من الحجارة الصغيرة على قطعة من الخشب |
Bizim geldiğimiz yerde ben de sen de biliyoruz ki, bir parça kağıtta yazan şey kan bağından ve onurdan ve sadakatten daha az önemlidir. | Open Subtitles | ولكن من حيث أتينا, انت وانا نعلم أن ما مكتوب على قطعة من الورق هو أقل أهمية من الدم والشرف والولاء |
Bir kadına bir parça Amerikan pastası alması için yardım etmeyi hep severim. | Open Subtitles | أنا دائما سيعدة بمساعدة امرأة أخرى للحصول على قطعة من الفطيرة الأمريكية |
Burada, bir başüstü kamerası beni konuşurken ve kağıda birşeyler çizerken kaydediyor. | TED | هنا ، يوجد كاميرا فيديو فوقية تسجلني اثناء حديثي ورسمي على قطعة من الورق |
kağıda bir numara yazdım... | Open Subtitles | حسنًا، انتظري، كتبت رقماً على قطعة من الورق |
sizi bildiğiniz bazı şeylerle, bir kağıda semboller çizerek bilmediğiniz bir şeyi bulmanıza izin verdiği için seviyorum. Bu baya hayret verici. | TED | ما أحبه هو أنها تجعلك تأخذ أشياء تعرفها، وفقط بتحريك الرموز على قطعة من الورق، تتوصل إلى معرفة شيء لم تكن تعرفه وذلك مفاجئ جدًا. |