Asansörde biri sana çarpıp yeni beyaz Gömleğine kahve dökmüştü. | Open Subtitles | ماذا كان ؟ شخص ما إصطدم بك في المِصعد لقد سكبوا القهوة على قميصك الأبيض الجديد |
Gömleğine ya da alnına imza atmamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريدني أن أوقّع على قميصك أو على جبهتك؟ |
Mutemelen Tişörtündeki onun kanıydı. | Open Subtitles | على الارجح هذه دماء الرجل الميت على قميصك |
Işıklar söndüğü zaman da Tişörtündeki, karanlıkta parlayan mürekkepli yazıyı görebilecek. | Open Subtitles | الحبر المتوهج في الظلام على قميصك. |
Tişörtünde kan var. Ona kalp masajı uyguladın değil mi? | Open Subtitles | الدم على قميصك , لقد قمت بإنعاشها أليس كذلك ؟ |
Gömleğindeki at onu binicilik kazasına, dosyanın üzerindeki sörf de onu sahile götürdü. | Open Subtitles | الجواد على قميصك قادها لحادث الركوب و مظهر التزحلق على الماء على لوحك قادها للشاطئ |
gömleğinde Texas Polisi yıldızı vardı. | Open Subtitles | كنت ترتدي نجمة جوالة تكساس على قميصك |
Gömleğine ya da alnına imza atmamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين توقيعى على قميصك أم على جبهتك؟ |
Sonra bir elinde sandviç biranı Gömleğine döke döke işyerine koşturuyorsun. | Open Subtitles | والآن تعود مستعجل للعمل تأكل الساندويتش وتسكب البيرة على قميصك |
Çocuk gibi Gömleğine not mu iliştireyim? | Open Subtitles | هل تريدي أن أضع ورقة ملاحظة على قميصك كالطفل؟ |
Şimdi Gömleğine takanlar mal gibi görünüyor. Ama pantolona takarsan da kopyacı gibi oluyorsun. | Open Subtitles | والأمر أصبح، إن وضعتها على قميصك تكون أحمقاً وإن أبدلتها تكون غشاشاً |
- Tişörtündeki ne? | Open Subtitles | ما هذا الموجود على قميصك ؟ |
Tişörtündeki. | Open Subtitles | على قميصك |
Arkadaşları evde. Bitkin görünüyorsun. Tişörtünde kan var. | Open Subtitles | إن معه اصدقائه بالداخل انت متسخة توجد بقع على قميصك |
Kusura bakmayın, bu tür şeylerde yeni sayılırım. Ve senin de Tişörtünde erişte kalmış. | Open Subtitles | انا آسفه هذا الامر جديد عليّ وانت لديك طعام على قميصك |
Tişörtünde sıçan kakası olmasa daha güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون أجمل لو لم يكن هنالك فضلات جرذ على قميصك |
Gömleğindeki bunca kandan bunu rahatlıkla görebiliyorum. | Open Subtitles | هذا واضح من خلال رشقات الدم تلك على قميصك |
Ki bu da , Gömleğindeki ve kotundaki lekeyi açıklıyor. | Open Subtitles | ما يفسر كذلك سروال الجينز والبقعة على قميصك |
Gömleğindeki kan ve belindeki silah hakkında konuşacak mıyız? | Open Subtitles | هل سنتحدث حيال الدماء على قميصك أو عن السلاح؟ |
gömleğinde o karışımın aynından vardı, yani oradaymışsın Thomas. | Open Subtitles | أجل ولديك نفس المزيج بالضبط على قميصك " إذاً كنت هناك " توماس |