Satranç tahtasındaki olası tüm hamleleri oynamaya çalıştım. | Open Subtitles | على العكس، حاولت اللعب عبر كل تبديل للخطوات على لوح الشطرنج |
Cinayet tahtasındaki beş ismi siyahtan kırmızıya çevirmenin merkeze faydası olmayacak. | Open Subtitles | تغيير خمسة أسماء من على لوح الجريمة من الأسود إلى الأحمر لن يفيد هذه المديريّة |
Sanırım bu şey bir mesaj bırakmış. Ouija tahtasında... | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك الشيء أنا لا أهتم لما يقوله ذلك الشئ على لوح أويجا |
Şöyle demem lazım... sörf tahtasında, okyanusta. | Open Subtitles | لابد أن أقول على لوح تزلج .. فى المحيط |
O ise daha yeni öğrendi, yine de o tahta üzerinde insanları oyuna getiriyor. | Open Subtitles | لقد تعلمت للتو محاصرة الناس على لوح الشطرنج |
Bu tahtanın üstünde yapabileceğin bir hamle kalmadı. | Open Subtitles | لم تبقى لكّ حركة واحدة على لوح الشطرنج |
tahtanın üzerinde en az bir hafta yatman gerekirdi. | Open Subtitles | يجب عليك ان تنامي على لوح خشبي لمده اسبوع على الاقل |
Bir keresinde beni tahta ucunda denize yürüten bir rakibim vardı. | Open Subtitles | كان لديّ منافس فيما مضى وجعلني أسير على لوح الموت |
Bethany Hamilton'un sörf tahtasındaki diş izi 40 cm boyunda ve 18 cm eninde. | Open Subtitles | القطمة الموجودة على لوح بيثاني هاملتون طولها أربعين سنتيمتر و عرضها عشرون سنتيمتر. |
Kesme tahtasındaki DNA'dan daha az kanıtlı davalar kazandık. | Open Subtitles | لقد ربحنا قضايا بواسطة ما هو أقل من حمض نووي على لوح تقطيع |
Cin tahtasındaki ihtimallerden biri. | Open Subtitles | أحد الإحتمالات التي ظهرت على لوح الويجا |
Bu, satranç tahtasındaki son hamle. | Open Subtitles | انها الحركه الأخيره على لوح الشطرنج |
Kesme tahtasındaki kanın Banyan'nın kanı olduğunu onaylayan adli tıp raporu? | Open Subtitles | يؤكد تقرير الطب الشرعي أن دماء (بانيان) موجودة على لوح التقطيع؟ |
Şöyle demem lazım... sörf tahtasında, okyanusta. | Open Subtitles | لابد أن أقول على لوح تزلج .. فى المحيط |
Beynimin bir kısmı kendisinde bulaşıcı cilt hastalığı ararken nasıl olur da gümüş sörf tahtasında yıldızlararası uçuş ile ilgili bilimsel buluşları tartışabilirim? | Open Subtitles | "فكيف سأتمكن من التحاور مع "ستان لي بخصوص الأسس العلمية للحرب الفضائية على لوح التزلج الفضي |
Satranç tahtasında futbol oynayabilirsiniz demedim. | Open Subtitles | لكنني لم أقل بأنكم تستطيعون لعب... كرة القدم على لوح الشطرنج |
Onu küçük tahta üzerinde yürütelim. | Open Subtitles | لنجعلها تمشي على لوح خشبي صغير |
Bu tahtanın üstünde yapabileceğin bir hamle kalmadı. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} لم تبقى خطوات على لوح الشطرنج |
Chris boğulduğunca Lucas bir tahtanın üzerinde kalmış, | Open Subtitles | لقد كان لوكاس على لوح خشب عائم عندما غرق كريس |
- Bir tahtanın üzerinde. | Open Subtitles | على لوح خشبي يا سيدي - ماذا يوجد تحته؟ |
Bir keresinde beni tahta ucunda denize yürüten bir rakibim vardı. | Open Subtitles | كان لديّ منافس فيما مضى وجعلني أسير على لوح الموت |