| İlk önce Ross'u gümüş tabakta sundun sonra da Donna günlerdir masasında değil. | Open Subtitles | في البداية سلمتني روس على طبق من فضة ودونا ليست على مكتبها لأيام |
| masasında oturmuş, gözlerini hareket edecek hâli bile yok. | Open Subtitles | لا أعلم إنها جالسة على مكتبها متعبةٌ جداً حتى لتحرك عينيها |
| masasında olmalı. | Open Subtitles | لقد بدأت بترجمة الرموز لابد من أنها على مكتبها |
| O olmasa bugün kuru temizlemecinin faturasını bile masasına bırakamazdım. | Open Subtitles | كما لو انني لم استفيد منها بما فيه الكفاية حتى انني تركت فاتورة ملابسي من التنظيف الجاف على مكتبها |
| Buraya geldim, çünkü dedektiflerimizden birisi kartımı masasının üstünde bulmuş. | Open Subtitles | أنا هنا لأن أحد المُحققين قد عثر على بطاقتي على مكتبها |
| masasındaki fotoğrafın konusunda öyle olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً، أستطيع أن أخبركِ أنّ تلك الصورة التي لديها على مكتبها ليست طيّبة بما يكفي. |
| Şurada, masasında kızının resmi olan tatlı bayanı istiyoruz biz. | Open Subtitles | نحن نريد السيدة اللطيفة مع صورة ابنتها على مكتبها. |
| Daisy Martinez şu an masasında değil. | Open Subtitles | ديزي مارتينز .. غير موجوده على مكتبها حاليا |
| masasında bir not defteri bulmayı başardım ama. | Open Subtitles | نجحت في العثور على دفتر ملاحظات على مكتبها |
| Lorena kağıtları onun masasında bulabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لورينا" قالت انى استطيع" ايجاد الاوراق على مكتبها |
| masasında başka ödevleri görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى واجبات أخرى على مكتبها |
| Onun masasında oturup telefonlarına cevap verip kuru temizlemeden kıyafetlerini almak istiyorsan eleman aranıyor ilanı ver çünkü ben bunu yapmam. | Open Subtitles | إذا أردت موظفة كلّ ماتفعله هو الجلوس على مكتبها والإجابة على اتصالاتك وتحضر غسيلك قم بوضع طلب توظيف لأنّني لست المناسبة لذلك |
| Bunu masasında buldum. | Open Subtitles | وجدت هذا على مكتبها |
| Doris masasında oturup çenesini sıkı tutmalı. | Open Subtitles | حريً بــ (دوريس) الجلوس على مكتبها و التزام الصمت! |
| Holzman ödevin saat tam sekizde masasında olmasını söyledi. | Open Subtitles | (هولزمان) قالت أن الواجب يجب أن يكون على مكتبها بحلول الساعة 8 |
| Eğer o tüm her şeyimle ilgilenen birisi olmasaydı bugün masasına kuru temizleme fişini bırakamazdım. | Open Subtitles | كما لو انني لم استفيد منها بما فيه الكفاية حتى انني تركت فاتورة ملابسي من التنظيف الجاف على مكتبها |
| Öyleyse evrakları onun masasına bırak, gelince o halletsin. | Open Subtitles | إذن ضعها على مكتبها ودعها تحلّ الأمر عندما تعود |
| masasına bırakmamı söyledi. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن اضعه على مكتبها |
| Doktor dosyayı masasının üstünde bıraktı. | Open Subtitles | لقد تركت الطبيبة ذلك المجلد على مكتبها |
| Bak, Liz Lemon'un sandviçi hala masasının üstünde. | Open Subtitles | انظروا، شطيرة (ليمون) لا تزال على مكتبها |
| Yazman, masasındaki evlilik cüzdanı formlarına bakmış olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | العاملة تعتقد انه القى نظرة خاطفة على استمارت رخص الزواج على مكتبها |