Genç "Aquise" Öğretmeni ile bir randevusu var. | Open Subtitles | حصل على موعد مع معلّمة التمرينات المائية الشابة. |
Erkenden çıktı. Sanırım bir randevusu vardı. | Open Subtitles | لقد خرجت مبكراً ويبدو أنها كانت على موعد مع شخص ما |
İnternetten tanıştığı bir kadınla randevusu vardı. | Open Subtitles | كانت على موعد مع امرأة قابلتها على الإنترنت |
Bir beyfendi ile randevum vardı. Beraber tiyatroya gittik. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ على موعد مع رجل محترم ذهبنَا إلى المسرحِ سويا |
Benim Bayan 1979 ile randevum var. | Open Subtitles | حصلت على موعد مع ملكة جمال عام 1979. |
- Choon-shim ile randevum var. | Open Subtitles | انا على موعد مع شون شيم |
İnternetten tanıştığı bir kadınla randevusu vardı. | Open Subtitles | كانت على موعد مع امرأة قابلتها على الإنترنت |
Ancak, Arlena'nın Patrick Redfern ile gizli bir randevusu vardır, ve adamın karısı da görmek isteyeceği son kişidir. | Open Subtitles | ورغم هذا, فقد كانت ارلينا على موعد مع باتريك ريدفيرن, وزوجته, هى آخر شخص تريد رؤيته , |
Frankie'nin hastanede randevusu vardı. | Open Subtitles | حصل "فرانكي" على موعد مع أحد أفراد العائلة المالكة. |
Bir avukatla randevusu mu var? | Open Subtitles | أيكون قد حصل على موعد مع محامي؟ |
Ayrıca, öldüğü gün, Liselle Douglas'ın onunla bir randevusu varmış. | Open Subtitles | وقد كان آخر شخص على موعد مع (ليزال دوغلاس) يوم وفاتها |
Riley'nin randevusu. | Open Subtitles | أنا على موعد مع رايلي |