| Efendim, bu şeyin üzerinde mangal bile yapılır. | Open Subtitles | سيدتي، بإمكانك أن تطبخِ شريحة من اللحم على هذا الشيء |
| Efendim, bu şeyin üzerinde mangal bile yapılır. | Open Subtitles | سيدتي، بإمكانك أن تطبخِ شريحة من اللحم على هذا الشيء |
| Dün O şeyi elde edebilmek için tabiri caizse kıçımı yırttım. | Open Subtitles | لقد عمِلت بجِد البارحة لأحصل على هذا الشيء |
| O şeyi bulmalısınız. | Open Subtitles | عليكما أيها الرفاق أن تعثرا على هذا الشيء |
| O şeye harcadığın parayla kaç tane pizza alabileceğimizi biliyor musun? | Open Subtitles | من أجل كل المال الذي أنفقته على هذا الشيء هل لديك أي فكرة, كم عدد البيتزا التي كان يمكننا شراؤها؟ |
| Sana söz veriyorum evlat. Biz Bu şeyi yeneceğiz. | Open Subtitles | يا بني ، أعدك ، بأننا سوف نتغلب على هذا الشيء |
| Bu zımbırtıyla daha fazla gidemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لست يحصلوا بعيدا جدا على هذا الشيء بعد الآن، وأنت؟ |
| Tüm günü o şeyin üstünde mi geçireceksin? | Open Subtitles | هل ستقضي اليوم كله على هذا الشيء ؟ |
| Tüm güçlerin olmadan bu şeyle karşılaşamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك السيطرة على هذا الشيء بدون قدراتك كلها |
| bu şeyin üzerinde ayakta bile duramıyorsun. | Open Subtitles | انك لا تستطيع حتى الوقوف على هذا الشيء. |
| On yıllardır bu şeyin üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | - لعقود ، كنت أعمل على هذا الشيء الملعون |
| 8 aydır bu şeyin üzerinde çalışıyorum, ...erkek arkadaşınla tanışmadan önce. | Open Subtitles | لقد كنت أعمل على هذا الشيء لمدة 8 شهور ...قبل أقابل حبيبك بكثير |
| 8 aydır bu şeyin üzerinde çalışıyorum, ...erkek arkadaşınla tanışmadan önce. | Open Subtitles | لقد تم العمل على هذا الشيء لمدة ثمانية أشهر، الطريقة قبل لوت؛i غ ؛التقى... صديقها. |
| Birileri bu şeyin üzerinde makas kavgası yapmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | شخص ما قام بي معاركة على هذا الشيء . |
| O şeyi bulabilmek için çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد مررت بالجحيم محاولة الحصول على هذا الشيء. |
| Keith'in O şeyi çıkarması dört saat sürdü. | Open Subtitles | تولى كيث أربع ساعات للحصول على هذا الشيء خارجا. |
| Peki O şeye Dan diyarı demeye ilk razı olan kimdi? | Open Subtitles | ومَن الذي وافق على هذا الشيء اذي يُدعى دانيلاند؟ |
| Charlie, Bu şeyi kontrol etmelisin çünkü bu kötü bir şey, kötü bir şey. | Open Subtitles | تشارلي يجب أن تسيطري على هذا الشيء لأنه شيء سيء هل تفهمينني؟ شيء سيء |
| Bu zımbırtıyla daha fazla gidemezsin, değil mi? | Open Subtitles | لن تبتعد كثيراً على هذا الشيء بعد الآن، صحيح؟ |
| Tüm günü o şeyin üstünde mi geçireceksin? | Open Subtitles | هل ستقضي اليوم كله على هذا الشيء ؟ |