Önce Onu bulmalıyız. Haydi, koşmamız gerek! | Open Subtitles | ولكن أولاً علينا إيجاده هيا علينا ان نسرع |
Önce Onu bulmalıyız ama nereden başlayacağımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | علينا إيجاده أولاً، كما أننا لا نعرف من أين نبدأ |
Bak, Onu bulmamız gerek. Bırak ben bulayım. Beni tekrar sahaya koy. | Open Subtitles | إسمع، علينا إيجاده لذا دعني أفعل ذلك، أعدني إلى الميدان. |
Bir ilaç gibi ya da onu kurtaracak bir tedavi varsa, Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | عقار ما، أو علاج بإمكانه إنقاذها، فيجب علينا إيجاده. |
İşte bu yüzden Onu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | لا ، مما يعني أننا يتوجب علينا إيجاده هو |
Bu yüzden Onu bulmak zorundayız. İşte ,hemen burada. | Open Subtitles | لذلك علينا إيجاده هذا هو المكان |
Bu çocuğun hayatını kurtaracaksak onu bulmamız lazım, hem de hemen. | Open Subtitles | إذا أردنا أن ننقذ حياة هذا الفتى فيجب علينا إيجاده حالاً |
Öyleyse önce biz bulmalıyız ve konuşmadan önce susturmalıyız. | Open Subtitles | إذاً ربما علينا إيجاده أولاً و أسكاته قبل أن يتكلم |
Herkesi küle çevirmeden önce Onu bulmalıyız. | Open Subtitles | . علينا إيجاده , قبل ان يحرق المدينة بأسرها |
Kundakçı oysa Onu bulmalıyız. | Open Subtitles | لو كان مُفتعل الحرائق المُتعمّد، فإنّ علينا إيجاده. |
Uçakta istedikleri bir şey var. Onlarla anlaşma yapabilmek için Onu bulmalıyız. | Open Subtitles | ثمة شيء ما في هذه الطائرة يريدونه، علينا إيجاده للنتفاوض معهم. |
Ama hala yaralı, Onu bulmalıyız, burada olduğumuzu bilmeli. | Open Subtitles | لكنه مازال مصابًا. علينا إيجاده. لا بدّ أن يعلم بوجودنا هنا. |
- Yani, Onu bulmalıyız. - Ve yok etmeliyiz. | Open Subtitles | ـ لذا يتوجب علينا إيجاده ـ وتدميره |
Bu mentollü sigara içeni bulacağız. Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | علينا إيجاد مدخن سجائر "المنتول" هذا، علينا إيجاده. |
- O konuyu sonra düşünürüz. Şu an Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | يمكننا حل ذلك لاحقًا الآن علينا إيجاده |
Doğruyu öğrenmek için Onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | علينا إيجاده الوصول للحقيقة |
- Onu bulmak zorundayız. - Ne anlamı var ki? | Open Subtitles | يجب علينا إيجاده - ما الفائدة ؟ |
Onu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب علينا إيجاده. |
Sekou'nun bize verdiği numara bir süredir kullanım dışı fakat Onu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | رقم الهاتف الذي أعطاه لنا (سيكو) غير مرتبط، لكن علينا إيجاده |
Ric' i bulmamız lazım. Saint vurulmuş. | Open Subtitles | إنه لا يجيب هاتفه، علينا إيجاده سانت أصيب بطلق نارى |
Ama dışardaysa, onu bulmamız lazım. | Open Subtitles | لكن لو كان في الخارج، فإنّ علينا إيجاده. |
Öyleyse önce biz bulmalıyız ve konuşmadan önce susturmalıyız. | Open Subtitles | إذاً ربما علينا إيجاده أولاً و أسكاته قبل أن يتكلم |