| Bayım, sizden hediyenizi alıp festivali terk etmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أطلب منّك يا سيدي أن تأخذ حقيبة هداياك وتترك هذا المهرجان |
| Ancak bizden konuklarımızla ilgili bilgi sağlamamızı istiyorsanız resmi bir izinle veya benzeri farklı bir belgeyle gelmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | إذا تودّونا بتزويدكم بمعلومات بخصوص نزيلنا. سيكون عليّ أن أطلب منكما تفويض. أو وثائق أخرى من ذلك النوع. |
| Hanımefendi korkarım, sizden geri çekilmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | اصغي يا سيدتي عليّ أن أطلب منكِ الرجوع للخلف |
| Bizi eve getirdiğiniz için teşekkürler ama gitmenizi istemek durumundayım. | Open Subtitles | إسمعا، شكراً لكما على نقلنا إلى هنا، ولكن عليّ أن أطلب منكما الإنصراف. |
| - Nedir bu? Bundan sipariş etmeliydim. Hep seninkinden sipariş etmeliyim. | Open Subtitles | كان عليّ أن أطلب هذا، أنه يبدو جيداً أنكِ دائماً تطلبين طعاماً أفضل مني |
| Anne, lütfen susma. Bunu sormamın benim için zor olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أمي، لا تكوني هادئة، لا تكوني هادئة أنت تعلمين كم كان صعباً عليّ أن أطلب |
| - Bir şey değil. Sana çıkma teklifi etmem gerektiğini böyle söylüyor işte. | Open Subtitles | لا شيء، إنها فقط طريقته ليقول بأن عليّ أن أطلب منكِ الخروج معي |
| Hanımefendi, şu çizginin gerisine geçip orada kalmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | سيّدتي، عليّ أن أطلب منكِ أن تتراجعي، خلف تِنك الخطوط وأن تبقي هُناك. |
| Parayı alıp çantanıza geri koymanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أطلب منك أخذ المال وإعادته إلى حقيبتك |
| Üzgünüm beyefendi, dışarı çıkmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | المعذرة سيدي، عليّ أن أطلب منك المغادرة |
| Bayım, sizden gitmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | سيدي، عليّ أن أطلب منك المغادرة |
| Gitmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | سيكون عليّ أن أطلب منك الرحيل |
| Ajan Miller silahınızı teslim etmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | أيتها العميلة (ميلر)، سيكون عليّ أن أطلب منك تسليم مسدسكِ. |
| Sizden gitmenizi istemek durumundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أطلب منكم جميعاً المغادرة. |
| Baharatlı patates kızartmasını normal olarak alabilir miyim yoksa karışık mı sipariş etmeliyim? | Open Subtitles | هل عليّ أن أطلب البطاطا المقلية المتبلة مفترقة عن البطاطا العادية أم يمكنني خلطهم معاً؟ |
| Boğa taşağı sipariş etmeliydim! | Open Subtitles | كان عليّ أن أطلب خصيتي الثور. |
| Anne, lütfen susma. Bunu sormamın benim için zor olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أمي، لا تكوني هادئة، لا تكوني هادئة أنت تعلمين كم كان صعباً عليّ أن أطلب |
| - Bir şey değil. Sana çıkma teklifi etmem gerektiğini böyle söylüyor işte. | Open Subtitles | لا شيء، إنها فقط طريقته ليقول بأن عليّ أن أطلب منكِ الخروج معي |