Los Angeles ve kıyı şeridi civarında çalışmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أن أعمل بأنحاء لوس أنجلوس و الساحل. |
çalışmam gerek, sağ ol. | Open Subtitles | عليّ أن أعمل. شكراً لكِ. |
Wichita'daki eğitim programına başvurmak istiyorum ama başvurmadan önce, şubede veznedar olarak 100 saat çalışmam gerekiyor. | Open Subtitles | أود ان أتقدم بتعبئة طلب المدير التنفيذي للبرنامج التدريبي في ويتشتا لكن قبل ان أستطيع فعل ذلك ، يتوجب عليّ أن أعمل 100 ساعة كصراف في البنك الفرعي |
Gündüzleri masrafları ödemek için çalışmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، عليّ أن أعمل يومياً وأدفع ثمن دروسيّ كما قال (هال): |
Beni utandırma yeter. Bu insanlarla çalışmak zorundayım. | Open Subtitles | لا تحرجني عليّ أن أعمل مع هؤلاء الأشخاص |
çalışmak zorundayım! | Open Subtitles | يجب عليّ أن أعمل. |
Buradayken çalışmak zorunda kaldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة أنه عليّ أن أعمل بينما أنا هنا |
Buradayken çalışmak zorunda kaldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة أنه عليّ أن أعمل بينما أنا هنا |
İlk ders çalışan sen olmalısın. Herkesin aldığı notun yarısını alabilmek için herkesten 2 kat fazla çalışmalıyım. | Open Subtitles | أعتقد بأنك الأول عليّ أن أعمل بجد أكثر من أي أحد آخر |
Hayır, tezimle ilgili çalışmam gerek. | Open Subtitles | لا ، عليّ أن أعمل على فرائضي |
- Olmaz, Donna. Eşek gibi çalışmam gerek. | Open Subtitles | ) - في الحقيقة لا (دونــا) ، عليّ أن أعمل - |
çalışmam gerek. 20 dakikam var. | Open Subtitles | عليّ أن أعمل لديّ 20 دقيقة |
Ama çalışmam gerek. | Open Subtitles | لكن يجب عليّ أن أعمل. |
3'e kadar çalışmak zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أعمل هنا حتى الثالثة |
Len, geç saatlere kadar çalışmak zorundayım. | Open Subtitles | يا (لين) , عليّ أن أعمل لوقت متأخّر اللّيلة |
-Ne? -Bu gece çalışmalıyım! | Open Subtitles | صحيح , عليّ أن أعمل لوقت متأخر |