| Seni uyarmalıyım, prenses... ilk seferinde... küçük bir karışıklık olabilir. | Open Subtitles | كان علي أن أحذرك .في كل مرة تميلين إلي اللخبطة |
| Seni uyarmalıyım, içtiğim şeyden komisyon alırım. | Open Subtitles | يجب علي أن أحذرك إنني أتقاضى عمولة عن ما أشربه |
| Seni uyarmalıyım, kendi kendine konuşmayı sever. | Open Subtitles | علي أن أحذرك, إنه يحب سماع نفسه و هو يتحدث |
| Ama seni uyarayım, kanser doktorlarının çoğu hödüktür. | Open Subtitles | ومع ذلك علي أن أحذرك, لأنه الكثير من أطباء الأطفال هم حمقى |
| - Önemli değil. Ama seni uyarayım, buna tıraş görüşmesi diyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا بأس بذلك، لكن علي أن أحذرك هذا ما أسميه بإجتماع تزيين الشعر |
| Dinle, gitmeden önce Seni uyarmalıyım. | Open Subtitles | إسمع, قبل أن نذهب علي أن أحذرك, فأنا رجل مليء بالعاطفة |
| Seni uyarmalıyım, çok sık dinlenmek için dururum. Ayrıca durmadan da konuşurum. | Open Subtitles | إنني بحاجة إلى عدة استراحات علي أن أحذرك, وأتكلم بدون فواصل |
| Ama Seni uyarmalıyım, Şeker İlçesinden seyahat etmenin kuralı vardır. | Open Subtitles | ولكن علي أن أحذرك , إذا سافرنا عن طريق مقاطعة الحلوى هنالك قاعدة واحدة |
| Evet, Seni uyarmalıyım gerzek. | Open Subtitles | أجل، يجب علي أن أحذرك أيها البليد |
| Ama Seni uyarmalıyım, Clark, hep bulunması bu kadar kolay değilimdir. | Open Subtitles | (ولكن يجب علي أن أحذرك (كلارك أنا لست دائماً سهلت المراس |
| Seni uyarmalıyım; Owen 10 bufalo dolu dizgin koşarken bile vurabilir. | Open Subtitles | علي أن أحذرك ، ( أون ) قادر على قتل 10 جواميس تجري بأقصى سرعتها |
| Şimdi, tek bir şey, ben, Seni uyarmalıyım. Cherie, savaş yolunda. | Open Subtitles | شئ واحد بقي علي أن أحذرك (تشيري) ما زالت تحت تأثير الصدمة |
| Seni uyarmalıyım. | Open Subtitles | علي أن أحذرك |
| Seni uyarmalıyım. | Open Subtitles | علي أن أحذرك |
| Don, seni uyarayım, yalnız değilim. | Open Subtitles | دون, علي أن أحذرك, انا لست لوحدي |
| seni uyarayım, bu pek yasal bir şey değil. | Open Subtitles | علي أن أحذرك هذا ليس قانونياً تماماً |