Bende, bu yüzden ailelerle buluşmadan önce bir kişiye söylemeliyim. | Open Subtitles | وكذلك أنا، لهذا يجب علي أن أخبر أحد الأشخاص قبل أن نلتقي بالعائلات |
Yardımımızı istiyor! Gidip Bo'ya söylemeliyim... | Open Subtitles | إنها تريد مساعدتنا علي أن أخبر بو.. |
Ama jüri başkanı olarak sizlere, Lord Surrey aleyhindeki kanıtlardan çok etkilenmediğimizi söylemek zorundayım. | Open Subtitles | ولكن بصفتي ممثل لجنة التحكيم علي أن أخبر سيادتكم بأننا لم ننبهر بالأدلة ضد اللورد ساري |
Şimdi Stark'a, Faraday'a gösterecek hiçbir şeyimiz olmadığını söylemek zorundayım. | Open Subtitles | (و الآن، علي أن أخبر (ستارك (بأننا لا نملك شيئاً نريه لـ(فاراداي |
Dostum, Ivy'e söylemem gerek. | Open Subtitles | نعم، أحسنت صنعا، (آيفي)! ياصاح، علي أن أخبر (آيفي). |
Aynen, yeni evlilere de benim söylemem lazım çünkü, sözde biz birbirimizi tanıyormuşuz. | Open Subtitles | أجل, و علي أن أخبر العروسين, لأنه, كما يظهر, أننا نعرف بعضنا البعض |
Polis şefine bunu benim yaptığımı söylemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | يتحتم علي أن أخبر المأمور بأنني فعلت ذلك |
Ve avukatım Jeff Pucell'e ayrılmam gerektiğini söylemem gerektiğini biliyordum. | TED | وكنت أعرف أنه كان علي أن أخبر جيف بورسيل المحامي الخاص بي، أنني يجب أن أغادر. |
Suzaku-kun'a Lelou'nun Zero olduğunu ve babamı öldürdüğünü söylemeliyim. | Open Subtitles | علي أن أخبر ( سوزاكو ) عن ذلك أن ( ليلو ) هو ( زيرو ) , الشخص الذي قتل والدي |
Garcia, Reid beni beklediğinden ona söylemeliyim... ama diğerlerine bir şey söyleme. | Open Subtitles | (غارسيا)، يجب علي أن أخبر (ريد) لأنه كان يتوقع عودتي ولكنك لا تستطيعي أخبار الآخرين |
ailesine söylemeliyim | Open Subtitles | علي أن أخبر عائلتها |
Ryan'a söylemeliyim. | Open Subtitles | كلا علي أن أخبر راين |
Sanırım Nate kolyesine birşey yaptı. Amanda'ya söylemek zorundayım. | Open Subtitles | أعتقد أن (نايت) فعل شيئا بالعقود علي أن أخبر (أماندا) |
Birine söylemek zorundayım. SOCO Brian bana çıkma teklif etti. | Open Subtitles | علي أن أخبر أحد (براين) من الشرطة الجنائية طلب مني الخروج معه |
- Lizzy'e söylemem gerek. - Olmaz. | Open Subtitles | علي أن أخبر (ليزي) |
Ama önemi yok. Yemeği severim. Bak, Jules'a söylemem lazım. | Open Subtitles | انا أحب الطعام أسمع يجب علي أن أخبر جولز |
Dekana reklamında oynayamayacağımı söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | توجب علي أن أخبر هذا العميد بأنه لا يمكنني المشاركه بإعلان |
Yani, babama söylemem gerektiğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أعني هل تظنين أن علي أن أخبر أبي ؟ |