Hiçbir şey açıklamak zorunda değilim. Hayatta olduğun için şükret. | Open Subtitles | ليس علي أن أشرح أى شيء لك فقط كن سعيدا أنك لاتزال على قيد الحياة |
Amerika'ya, Heidi Klum'un neden Seal'dan ayrıldığını açıklamak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | كان علي أن أشرح لماذا أمريكا كسر هايدي كلوم مع الختم. |
Her şeyi açıklamak zorunda mıyım? Şaşırıp sonra başka konuya geçemez misin? | Open Subtitles | هل علي أن أشرح كل شيء ألا يمكنك أن تشعري بالدهشة فحسب وتكملي |
Dışarıda dengesiz biri var ve ne zamandan beri polis işlerini sana açıklamak zorunda kalır oldum? | Open Subtitles | لدينا شخص مختل يجول بالخارج و منذ متى كان يجب علي أن أشرح لك عمل الشرطة ؟ |
Ve kimseye bir şey açıklamak zorunda kalmadım. | Open Subtitles | لم يكُن علي أن أشرح أي شيء لأي أحد |
Bunu da açıklamak zorunda mıyım? | Open Subtitles | أيجب علي أن أشرح لك ذلك؟ |
Ve size birşey açıklamak zorunda da değilim. | Open Subtitles | ليس علي أن أشرح أي شيء لكما |
Meta-psikozlu biri ile karşı karşıyaydık ki meta-psikozun ne demek olduğunu Marty'e açıklamak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | .. كنّا نواجه مختل فوق العادة (والذي توجب علي أن أشرح ل (مارتي ما هو المختل فوق العادة |
- Bir Ermeni'ye bunu açıklamak zorunda mıyım? | Open Subtitles | -هل علي أن أشرح بالأرمنية ؟ |