| Babanın orada Gizli Servis'le iş görüşmesi de olabilir. | Open Subtitles | و والدكِ لدية مقابلة عمل مع الخدمة السرية. |
| Amcam Dük'le iş yaptığını duydum. | Open Subtitles | سمعت ان لديك عمل مع عمي الدوق . |
| Ama o Bayan Marks'la iş seyahatindeydi. | Open Subtitles | لكنه كان في رحلة عمل مع السيدة "ماركز" |
| - Neden? Japonlarla bir iş üstündeyim. Nefesim kokuyor mu? | Open Subtitles | إني في عمل مع أشخاص يابانيين هل أنا أبخر ؟ |
| Grady'nin sürgülü silahlı katil ile bir bağlantısı olma ihtimali var. | Open Subtitles | هناك فرصة بأن جرادي لديه عمل مع قاتل بندقية الترباس |
| Neredeyse herkes ile çalıştı. Missy Elliott'la, Beyonce'la, Jay Z ile. | Open Subtitles | هو من يصنع الموسيقي هذا الرجل عمل مع كل المطربين |
| Madem Haladki, Derevko için çalışıyordu, niye ölümünü Sloane'dan gizledin? | Open Subtitles | إذا هالادكي عمل مع دريفكو، لماذا يخفي موته من سلون؟ |
| CIA ile çalışan herkesi, CIA her şeyi reddediyor. | Open Subtitles | كل من عمل مع وكالة الإستخبارت تنكرهم جيمعاً |
| Daha ilk günden Dr. King ile çalışmış ve hatta en bilinen konuşmalarından bazılarını yazmıştı. | TED | فنسنت هاردينغ. عمل مع د. كنج منذ اليوم الأول. وحتى كتب بعض خطبه الشهيرة. |
| Sinemayı açmalarından itibaren teyzem ve eniştemle birlikte çalıştı. | Open Subtitles | عمل مع خالي وخالتي منذ افتتاحهما للسينما |
| - Doktor Stone. - Evet, buradaki birçok kişi daha önce beraber çalışmış, | Open Subtitles | (الدكتور(ستون- حسنا, بعض منكم قد عمل مع الآخر |
| - Bonnaire, Kardinal'le iş bağladı. | Open Subtitles | بونيار لديه عمل مع الكاردنيال |
| - T, jestin için müteşekkirim ama Patrick Woijchik'le iş yapmak istemeyiz. | Open Subtitles | - تي) ، أنا أقدر هذه البادرة) لكننا لا نرغب في التورط (في عمل مع (باتريك ووتشيك |
| Richard Roper'la iş yapıyorlar ve güvenemedikleri avukatı beğenmezler. | Open Subtitles | (لديهم عمل مع (ريتشارد روبر ولا يقدرون ذلك المحامي الذي لا يمكنهم الثقة به |
| Sen de Richard Roper'la iş yapıyor musun? | Open Subtitles | هل لديك عمل مع (ريتشارد روبر) أيضاً؟ |
| Aramızda kalsın, Fox bir iş teklif ederse, kabul edeceğim. | TED | لكن بيني وبينك، إذا عُرض علي عمل مع قناة فوكس، سأقبل به. |
| Etkilemek istediğim patronumla yapacağım bir iş gezisi. | Open Subtitles | هذه رحله عمل مع رئيسي بالعمل والذى اود إبهاره |
| Sana yarın Norvo ile bir öğle yemeği ayarlayacağım. | Open Subtitles | سأرتَب لك غداء عمل مع نورفو غداً |
| Paulson, oynayacağı mortgage menkul kıymetler bitince yenilerini yaratmak için Goldman Sachs ve Deutsche Bank ile çalıştı. | Open Subtitles | و عندما لم يجد جون بولسون أى سندات رهونات ليراهن ضدها عمل مع بنك جولدمان ساكس و بنك ديوتش لخلق المزيد من هذه المستندات |
| Kardeşin olduğunu iddia ettiğin Kaniel Outis, asilerle çalışıyordu. | Open Subtitles | هذا الرجل الذي تدعيه اخوك كانيل آوتيس، قد عمل مع الثوار |
| Eskiden Amerika hükümeti ile çalışan bir komando. | Open Subtitles | كوماندو) عمل مع حكومة) الولايات المتحدة في السابق |
| 1970'te boşanmış. Morissey 1978'de emekli oluncaya dek Michael Morrissey ile çalışmış. | Open Subtitles | وانفصل عن زوجته عام 1970، ثم عمل مع (مايكل موريسى) حتى تقاعد (موريسى) فى عام 1978 |
| Sendikalarla birlikte çalıştı. Eyalet meclisinin başkanıydı. | Open Subtitles | لقد عمل مع كافة الإتحادات، كان قائداً لمجلس نواب الولاية |
| Tahminime göre sen çocukken Alfred ailenin bir üyesiyle beraber çalışmış. | Open Subtitles | إن كنت أحزر، فـ(آلفريد) عمل مع أحد أعضاء عائلتك عندما كنت طفلة. |