| Sanal asistanlarla konuştuğumda insana aitmiş gibi sakin bir tonla cevaplamalarına bayılıyorum. | TED | أحب بالفعل عندما أتحدث مع المساعديين الافتراضيين ويردون بصوت بشري لطيف. |
| güzel bir kadınla konuştuğumda bana birşeyler oluyor.dizlerim jöleye dönüyor. | Open Subtitles | يصيبني شيئ عندما أتحدث لإمرأة جميلة، ما إن تضع عيناها علي تصبح ركبتاي كالجيلو |
| Ben konuşunca onlar dinler, çünkü arkadaşları değilim. | Open Subtitles | عندما أتحدث , الناس تنصت لأنني لست صديقهم |
| Bu şekilde konuşmam seni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أجعلكِ غير مرتاحة عندما أتحدث هكذا، أليس كذلك؟ |
| Seninle konuşurken yüzüme bak. Sen ne biçim polissin? | Open Subtitles | أنظر لى عندما أتحدث اليك أى نوع من الشرطه أنت على أى حال ؟ |
| Seninle konuşurken beni görmezden gelmeyeceksin ya? | Open Subtitles | أنت لن تتجاهليني عندما عندما أتحدث معاك وجهاً لوجه؟ |
| ben konuşurken konuşmayı kes. | Open Subtitles | تعلمون ما يمكننا أن نفعله؟ عندما أتحدث. توقف عن الحديث |
| Hayır. Bundan annenle konuştuğum zaman da bahsedebilirim. | Open Subtitles | أجل، قد أذكره حتى إلى أمك عندما أتحدث معها |
| Seninle konuşurken bana bak, kaltak! | Open Subtitles | أنظرى إلى عندما أتحدث إليكِ أيتها العاهرة |
| ben konuşurken başka tarafa dönmedin sayıyorum. | Open Subtitles | حسنًا، أنت لا تدير ظهرك لي عندما أتحدث إليك |
| Evet Sayın Hâkim, pardon ama açık olduğunu sandım ben konuştuğumda benim fikrim, o konuştuğunda, onun fikri. | Open Subtitles | نعم ، حضرة القاضية ، أنا آسف ظننت أنه أصبح واضحاً عندما أتحدث بأن ذلك حسب رأيي وعندما يتحدث هو ، فإنه يعتبر رأيه هو |
| Birisiyle ilk konuşman en zorudur derler, yani annenle ve kardeşinle konuştuğumda eminim ki-- | Open Subtitles | يقولون عندما تتكلم لأول مرة إلى أحد هي الأصعب إذن, عندما أتحدث إلى أمك و أخاك أنا متأكد |
| Ben böyle konuştuğumda hepsi bana deliymişim gibi bakarlardı. | Open Subtitles | عندما أتحدث هكذا، جميعهم ينظرون إلي وكأنني مجنون |
| Suçlu olduğuna inandığım bir cinayet zanlısının ailesiyle ve arkadaşlarıyla konuştuğumda onlara sevdikleri kişinin bir katil olduğunu söylerim. | Open Subtitles | عندما أتحدث مع الأصدقاء والعائلاتلضحاياالمشتبهفيه .. وشخص ما أتأكد أنه مذنب، أخبرهم بأن الشخص الذي يحبونه قاتل، |
| Ben konuşunca, yer yerinden oynar. | Open Subtitles | عندما أتحدث, ترتجف المنطقة بأكملها |
| Annem hakkında konuşmam seni rahatsız ediyor mu? | Open Subtitles | هل تنزعج عندما أتحدث عن أمي؟ |
| Seninle konuşurken yüzüme bak. Sen ne biçim polissin? | Open Subtitles | أنظر لى عندما أتحدث اليك أى نوع من الشرطه أنت على أى حال ؟ |
| Lasse, lanet olsun! Seninle konuşurken yüzüme bak. O hayvanı koruma artık! | Open Subtitles | أنظر إلي عندما أتحدث إليك لا تقم بحمايته |
| Seninle konuşurken beni görmezden gelmeyeceksin ya? | Open Subtitles | أنت لن تتجاهليني عندما عندما أتحدث معاك وجهاً لوجه؟ |
| ben konuşurken dinlemen gerekiyor küçük hanım, anlıyor musun beni? | Open Subtitles | استمعي عندما أتحدث لك ايتها الشابة, هل تسمعيني؟ |
| konuştuğum zaman bunu ona söylemesem iyi olur. | Open Subtitles | ربما ينبغي أن أقول له هذا عندما أتحدث معه. |
| Onlarla konuştuğum zaman hikâyelerimizin düzgün olması lazım. | Open Subtitles | عندما أتحدث معهم، يجب أن تكون قصتينا متوافقتين. |
| Sana konuşurken, bana bak, orospu! | Open Subtitles | أنظرى إلى عندما أتحدث إليكِ أيتها العاهرة |
| Seninle konuşurken başka şeyler düşünmeyi kes. | Open Subtitles | توقف عن التفكير بشيء آخر عندما أتحدث إليك |