| Yıllar önce, kurtarılmaya değmeyecek bir yaratığı kurtardığım zaman... yaptığım bir hatayı düzeltmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن اصحح خطأ إرتكبته قديما عندما أنقذت شخصا لم يستحق أن أنقذه |
| Yıllar önce, kurtarılmaya değmeyecek bir yaratığı kurtardığım zaman... yaptığım bir hatayı düzeltmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن اصحح خطأ إرتكبته قديما عندما أنقذت شخصا لم يستحق أن أنقذه |
| Kralın oğlunu kurtardığım zaman bunu sana yapan benim biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنّني فعلت هذا بك عندما أنقذت ابن الملك |
| Gölde hayatımı kurtardığında... sana uygun şekilde teşekkür edemedim. | Open Subtitles | فى البحيرة عندما أنقذت حياتى لم تتح لى الفرصة مطلقا كى أشكرك |
| Hayır, hayır, onlar masal büyüsünün kurbanlarıydı, masalları kurtardığında onları da kurtarmış oldun. | Open Subtitles | لا، لا، لقد كانوا ضحايا من حكاية خياليّة سحرية، و عندما أنقذت القصص الخياليّة أنقذت شقيقاتك أيضاً |
| Siz polisin hayatını kurtarırken buradaydım. | Open Subtitles | كنتُ هنا البارحة عندما أنقذت حياة تلك الشرطيّة. |
| Dinlenme zamanımız olduğunu düşündüğünü biliyorum ama bebeği kurtardığında herkes yardımını istemeye geldi onları engelleyemem. | Open Subtitles | أعلم أنك خلتنا سنأخذ أجازة لكن عندما أنقذت تلك الطفلة وجائوا الجميع مطالبون لمساعدتك لم أستطع خذلانهم |
| Annen hayatımı kurtardığında sana hamileydi. | Open Subtitles | عندما أنقذت والدتك حياتي، كانت حاملا بك أصلا. |
| Terek'in kardeşini öldürerek hayatımı kurtarırken kendi ölüm fermanını imzaladığının farkındaydı. | Open Subtitles | عندما أنقذت حياتى وقتلت شقيق "تيريك" فعلت ذلك وهى تعلم أنها تعرض حياتها للموت |
| Mithian'ın babasını kurtarırken de önderlik etmiştin ve seni neredeyse kaybediyordum. | Open Subtitles | قدتَ الرجال عندما أنقذت والد (ميثيان) وكنت على وشك أن أخسرك |