| Bir dahaki sefer Onu gördüğünde, neden onu öpmüyorsun? | Open Subtitles | إذن، عندما ترينه في المرة المقبلة لمَ لا تقبلينه وحسب؟ |
| Eğer Onu gördüğünde beni ararsan çok minnettar olurum. | Open Subtitles | إن إتصلتِ بي عندما ترينه المرّة المقبلة سأكون ممتناً جداً |
| Onu gördüğünde, gerçek adıyla karşılayacaksın. | Open Subtitles | عندما ترينه ، سوف تنادينه باسمه الصحيح |
| Onu gördüğünde bunu verirsin. Mutlaka bu civarda olmalı. | Open Subtitles | تستطيعين اعطاؤه هذا عندما ترينه |
| Yarın onu görünce verebileceğini söyledi. | Open Subtitles | قال إن بامكانك أن تدفعي له عندما ترينه غداً. |
| Güzel, onu görünce söyle bugünün mesaisini ekmek kabul edilemez bir şeydi. | Open Subtitles | إذن أخبريه عندما ترينه التهاون عن نوبة يوم أمر غير مقبول |
| Güven bana, Onu gördüğünde anlayacaksın. | Open Subtitles | ثقى بى، سوف تعرفينه عندما ترينه |
| onu görünce anlarsın. | Open Subtitles | ستعلمين عندما ترينه |