| Bir çocuğu tehdit ettiğini duyunca teğmenin ne diyecek merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم كيف تقول هذا عندما تسمع أنك تهدد مراهقة |
| Elbet, hele şimdi söyleyeceğimi duyunca daha da doğru bulacaksın. | Open Subtitles | أجل، ستتأكد من ذلك عندما تسمع ما سأقوله وما ستعلمه الآن |
| Onun hakkındaki tüm bu yalanları duyduğunda ona ne olacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا تظن قد يحدث لها عندما تسمع هذه الأكاذيب عن أخيها؟ |
| Şimdi, sinyali duyduğunda gözlerini açmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن، عندما تسمع النغمة، أريدك أن تفتح عيونك |
| Pekala, tık sesini duyduğunuzda bu enerjinin yayılmaya başladığını gösterir ve modelin içerisinde küçük bir lezyonun oluştuğunu görürsünüz. | TED | حسنا، عندما تسمع النقرة، فهذا يُنْبِئُ بِبدأ انبعاث الطاقة منها وسوف ترون جرحا صغيرا بداخل الجسم. |
| Zili duyduğun zaman kafanı döndürüp bakacaksın. | Open Subtitles | عندما تسمع الجرس سوف تُدير رأسك وتنظر للأسفل |
| Bu bir liste. Adınızı duyduğunuz zaman lütfen öne çıkın. | Open Subtitles | هذه لائحة بأسمائكم عندما تسمع إسمك تقدم رجاءً |
| Karşıdan silah sesini duyunca ateş etmeye başla. | Open Subtitles | عندما تسمع طلقات على الجانب الآخر , اطلق النار بشكل جيد |
| Sana söyleyeceklerimi duyunca sakın şunu unutma. Burası muhafazakar bir kulüp. Sakın ayaklarımı öpmeye kalkma. | Open Subtitles | عندما تسمع ما لدي فقط تذكر هذا نادي محافظ لا تنزع حذائي وتقبل قدمي |
| Söylediğimi duyunca pek memnun olmayacaksın, Genel vali. | Open Subtitles | لن تكون مسروراً عندما تسمع ما يجب عليّ قوله, أيها النائب. |
| Amerika hikayeyi duyunca gözyaşı dökecek. | Open Subtitles | عندما تسمع أمريكا القصة سيبكون أنهاراً من الدموع |
| Pan Am.'i duyunca Londra'da hosteslerle hayal edersin kendini. | Open Subtitles | عندما تسمع بان آم ويتبادر في ذهنك لندن وهناك ثلاث مضيفات في فندق الدورتشيستر |
| Bu şarkıyı duyduğunda hep yaptığın bir şey var. | Open Subtitles | فهناك شئ تعمله دائما عندما تسمع هذه الأغنية |
| Şaşırtmaca bölümünün başladığını duyduğunda odadaki öbür insanlar sorun olmamalı. | Open Subtitles | لذا عندما تسمع شعائرهم أدخل وأطلق لأي شخص في الغرفة يمكنه أن يكون مشكلة |
| * Bu şarkıyı her duyduğunda, umarım cehennemi yaşatır sana * | Open Subtitles | ¶ ¶ يعطيك الجحيم. ¶ ¶ عندما تسمع هذه الأغنية ¶ |
| "Güvenlik" kelimesi duyduğunda buna bas ve ışıkları söndür. | Open Subtitles | عندما تسمع كلمة أمن ، تضغط على هذا الذر ومن ثم تطفأ الانوار |
| "Simetri" sözcüğünü duyduğunuzda belki bazı geometrik şekiller örneğin bir kare ya da bir üçgen ya da bir kelebeğin kanatlarındaki karmaşık desenler aklınıza gelebilir. | TED | عندما تسمع كلمة تناظر، ربما تتصور شكلا هندسيا بسيطا كالـمربع أو المستطيل، أو الرسم المعقد على أجنحة الفراشة. |
| Böylece, birkaç nota duyduğunuzda, devamını aklınızda canlandırırsınız. | TED | إذا عندما تسمع بعض من النوتات أنت تقوم بتخيل ما الذي سيأتي بعدها |
| Shangdong durağını duyduğun zaman "ineceğim" demen gerekiyor. | Open Subtitles | عندما تسمع أن تلك هي محطّة تشانغ دونغ، ينبغي عليك القول أنّك ستنزل. |
| Ama duyduğun zaman aklına ne Saint-François-d'Assise geliyor ne François Mitterrand... ne de François Mauriac. | Open Subtitles | . لكن عندما تسمع اسمه لا تفكر بالقديس فرانسوا من آسيس، أو فرانسوا ميتيراند، |
| Islık duyduğunuz zaman gelin. | Open Subtitles | عندما تسمع صوت تغريد طير، تعال |
| Lütfen, ondan haber aldığında sadece ismimi bağır. | Open Subtitles | لذالك أرجوك ، عندما تسمع عنها فقط نادي بإسمي |