İnsanları kandırabilirsin ama Tanrı Yalan söylediğini her zaman anlar. | Open Subtitles | يمكنك الكذب على الناس لكن الرب يعلم دائما عندما تكذب |
Çok iyi bir dolandırıcısın. Yalan söylediğini anlamak zor. | Open Subtitles | انت رجل موهوب بحق يا رجل من الصعب ان تكشف عندما تكذب |
- Beni vuramazsın! - Yalan söylediğinde ne olduğunu gördün mü? | Open Subtitles | انت لن تطلق على النار انت ترى ماذا يحدث عندما تكذب |
Bir baba kızı Yalan söylediğinde bunu bilir, bebeğim. Bu çok kırıcı. | Open Subtitles | الأب يعرف عندما تكذب طفلته عليه، وهذا يكسر الفؤاد |
"Saklanırken aksırma, yalan söylerken gülme ve asla ve asla gelinliği, arabası veya köpeği çalınmış bayanların parasını alma." | Open Subtitles | لا تعطس عندما تختبئ ولا تبتسم عندما تكذب وتحت اى ظرف لا تاخذ مال من امراة فقدت كلبها او فستان زفافها او عربتها |
Yalan söyleyince yapığın şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | اقصد ، انتَ تفعل شيئاً عندما تكذب |
Yalan söylediğin zaman kirpiklerini fingir fingir kırpıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُحرك رموشك دائماً بشكل غزلي عندما تكذب |
Gerçekler dostundur. Özellikle de Yalan söylemen gerektiğinde. | Open Subtitles | خصوصًا عندما تكذب. |
Bana yalan söylersen canını yakarım. | Open Subtitles | عندما تكذب عليَّ، سآذيك |
Ama annesi Tae-soo'nun yalan söylemesinden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | لكن ماما تكره عندما تكذب (تي سو) |
Bu da demektir ki yalan söylüyorsun. Ne zaman Yalan söylediğini her zaman anlayabilirim. | Open Subtitles | هذا يعني أنك تكذب أستطيع دائماً أن أخبرك عندما تكذب |
Kardeşimi tanıyorum Ryan, ve onun ne zaman Yalan söylediğini anlarım. | Open Subtitles | أعرف أختي, رايان وأعرف عندما تكذب وهي لاتكذب بهذا الشأن |
Beni koruduğunu düşündüğün için Yalan söylediğini biliyorum. Anlıyorum bunu. | Open Subtitles | أعلم ، انك كنت تعتقد عندما تكذب علّى فهذا يحمينى ، لقد فهمت هذا. |
Bu raptiye Yalan söylediğinde olduğu şekliyle EKG'ni uyaracak. | Open Subtitles | هذه الرقاقة ستجعل جسدك يتفاعل كما يحدث عندما تكذب |
Bu raptiye Yalan söylediğinde olduğu şekliyle EKG'ni uyaracak. | Open Subtitles | هذه الرقاقة ستجعل جسدك يتفاعل كما يحدث عندما تكذب |
Dostum, Yalan söylediğinde kekeliyorsun! Ben depoyu doldururum. | Open Subtitles | يا رجل انت تتاتىء عندما تكذب هات سوف املأ الخزان |
Belki ileride bana yalan söylerken iki kez düşünürsün. | Open Subtitles | حسناً، ربما ستفكر مرتان عندما تكذب عليّ بالمستقبل |
- yalan söylerken yaptığın şeyi yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك الشئ الذي تفعله عندما تكذب أيّ شئ؟ |
Yalan söylediğin zaman neler olabileceğini hiç düşünmedin. | Open Subtitles | "لم تفكّر فيما سيحدث عندما تكذب" |
Bana yalan söylersen canını yakarım. | Open Subtitles | عندما تكذب عليَّ، سآذيك |
Sen iyi bir dolandırıcısın, ahbap. Ne zaman yalan söylediğin anlaşılmıyor. | Open Subtitles | انت رجل موهوب بحق يا رجل من الصعب ان تكشف عندما تكذب |