| Ve Lucas bana gelip seni okulda görmüş olabileceğini söylediğinde kalbim sevinçle doldu. | Open Subtitles | عندما قال لوكاس إنه راكَ ذلك اليوم فى المدرسة, كدتُ اطير من الفرحة. |
| Bu yüzden bana bir şeyi yapamayacağımı söylediğinde rahatsız oldum. | Open Subtitles | لذا عندما قال أنني لا أستطيع فعل شيء، أزعجني ذلك. |
| İnsanlar senin için kibirli dediğinde seni savundum. | Open Subtitles | أنا دافعَت عنكِ عندما قال عنك الناس أنكِ مغروره |
| Bana 'unutacağım' dediğinde söylemeye çalıştığı demek buymuş. | Open Subtitles | إذن هذا ما كان يعنيه عندما قال أنه سينساني |
| Sonra birden fark etti. Oğlu, dedem tavan arasında derken neyi kastettiğini. | Open Subtitles | و لاحظ فجأة ما قصده أبنه عندما قال أن جدّه في السقيفة |
| Bunu söylediği zaman, tüylerim diken diken oldu, çünkü arkasında Moab Dağları'na tepeden bakarak konuşmuştu. | TED | وانا اذكر عندما قال هذا الكلام شعرت بقشعريرة في جسدي .. لانه كان يتحدث في بقعة تطل على جبال موآب |
| Sonra kocanız, elması satmak istediğini söyleyince her şeyi mahvetmiş oldu. | Open Subtitles | و قد قام زوجك بإرعابك عندما قال أنه ينوي بيعها ؟ |
| Ve böylece bunu düşünmemiz gerektiğini söylediğinde, bazı ozon etkileri olacağı halde... ...insanlar onu ciddiye aldı. | TED | لذا فالناس أخذوا كلامه محمل الجد عندما قال يجب علينا أن نفكر في هذا, بالرغم من أنه سيكون هناك بعض الآثار على الأوزون |
| Bu sabah annem gerçeği söylediğinde ölmek istedim. | Open Subtitles | عندما قال ماما الحقيقة هذا الصباح أردت أن اموت |
| Rosen bana Beaumont'u vurduğunu söylediğinde inanmadım. | Open Subtitles | لم أصدق روزين عندما قال لي انه اصاب بومون |
| İki, Lord Edgware gönderdiğini söylediğinde yalan söylüyordu. | Open Subtitles | ثانيا: اللورد ادجواير كذب عندما قال انه ارسله |
| Çocukların hep yaptığı gibi, arkadaşları ona şöyle dediğinde: | Open Subtitles | عندما قال لها أصدقاؤها كما هي عادة الأطفال |
| Her iki saatte bir birinin öleceğini söyledi, on saat sonra hepsinin birden değil 10 saat dediğinde sanmıştım ki-- | Open Subtitles | قال ان احدهم سيموت كل ساعتين و ليس الخمسة كلهم بعد ساعتين عندما قال 10 ساعات افترضت |
| Memur sana açıkça dur dediğinde niye koşmaya başladın? | Open Subtitles | لماذا بدأت بالهرب عندما قال لك الشرطي توقف ؟ |
| Ve kalabalık çıldırdı! Ve Gordon'ın şey derken ki surat ifadesini hiç unutmam. | Open Subtitles | والجمهور جن جنونه وانا لن انسى النظره على وجه جوردن , عندما قال |
| Sevgili güzel Londra hakkında sohbet etmek derken gerçekten sevgili güzel Londra hakkında konuşmaktan bahsediyordu. | Open Subtitles | عندما قال احاديث مرحة عن لندن القديمة فقد كان يعنى لندن القديمة فعلا |
| Doktor kafein yasak derken çok ciddiydi. | Open Subtitles | لقد كان الطبيب واضحاً عندما قال لا كافيين |
| Doktor hamile kalamayacağını söylediği zaman... pes etmeyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستستسلمين عندما قال الطبيب أنك لا تستطيعين الحمل |
| Doktor ölmek üzere olduğumu söyleyince, Brandon'a ulaşmaya çalıştım Ona çok üzgün olduğumu söyle | Open Subtitles | عندما قال الدكتور أني احتضر حاولت الوصول الى براندون |
| O da olmaz dedi mi, o şey olmaz. Üstündekiyle rahat değilsin sanki. | Open Subtitles | عندما قال لى لا، لم يكن هناك مجال للمناقشة يبدو أنك لست مرتاحة |
| Aynı babanın bana seni arayacağım dediği zaman gibi konuştun. | Open Subtitles | تبدو تماما كوالدك عندما قال انه سيتصل بي |
| Ve David hayır deyince, aynı gün hükümet bir araştırma yapmaya başladı. | Open Subtitles | عندما قال ديفيد لا, فى ذلك اليوم,الحكومة بدأت تحقيقا. |
| Yani Jack Renauld üvey babasının öldürüldüğü gece Cherbourg'ta olduğunu söylerken yalan söylüyordu. | Open Subtitles | اذن كان جاك يكذب عندما قال انه كان فى شيربو عند مقتل والدة |
| Beckett'in söylediği zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر عندما قال الدكتور بيكيت |