| Geldiklerinde, bütün yapmam gereken ses çıkarmak. | Open Subtitles | اذن, عندما يأتوا, كل ما على فعله هو ان أطرق |
| Bir kere buraya Geldiklerinde, hiçbir yere gitmeyecekler. | Open Subtitles | عندما يأتوا الى هنا هم لا يذهبون إلى أيّ مكان اخر |
| Seni almaya Geldiklerinde zincirimi boyunlarına dolayıp tüfeğini kapacağım. | Open Subtitles | عندما يأتوا لك سألف سلستي حول أعناقهم وأجر سيفه |
| İçgüdülerin eşini bulmana yardımcı olacak ve buraya Geldiklerinde, onlarla nasıl savaşman gerektiğini sana gösterecek. | Open Subtitles | ستساعدك في إيجاد قائدك وتخبرك كيف تواجهين الآخرين عندما يأتوا |
| Geldiklerinde tam olarak işte bunu yapmamalıyız. | Open Subtitles | هذا ما لا يجب ان نفعله عندما يأتوا |
| Peşinden Geldiklerinde o ne yapacak ? | Open Subtitles | ماذا سيفعل عندما يأتوا فى إثرنا؟ |
| Geldiklerinde ben emir verene kadar kimse ateş açmayacak. | Open Subtitles | ...حسناً , عندما يأتوا لا يُطلق أحد حتى أعطى . الأمر بالإطلاق |
| Müzisyenler, işe Geldiklerinde gülüsüyorlar. | Open Subtitles | الموسيقييون ، يبتسمون عندما يأتوا للعمل |
| - Onlar Geldiklerinde ben söylerim. | Open Subtitles | - أستطيع أخبارهم عندما يأتوا هنا |
| Geldiklerinde bana haber ver demiştim! | Open Subtitles | قلت لك إخبرني عندما يأتوا |
| Buraya Geldiklerinde onları yakalarsan-- | Open Subtitles | .... تقبض عليهم عندما يأتوا لهنا ثم |
| Pekala. Geldiklerinde geriye doğru çek. | Open Subtitles | حسناً, اسحب عندما يأتوا |
| Geldiklerinde geriye çek. Tamam? | Open Subtitles | اسحب عندما يأتوا, حسناً |