| Ama seninle işleri bittiğinde, boynunu kırıp seni asitte eritecekler. | Open Subtitles | ولكن عندما ينتهون منكِ، سيدقّون عنقكِ، ويحلولكِ بواسطة حامض |
| - Durant'le işleri bittiğinde, bizim peşimize düşecekler. | Open Subtitles | عندما ينتهون من مضغ دورانت سيبدأون بشم كلانا لقد سبقت هذه المشكلة بخطوة |
| İşleri bittiğinde ararsın, tamam mı? | Open Subtitles | اتصل بي عندما ينتهون ، حسنًا ؟ |
| Bize hizmetleri bittiği zaman, bu şeref benim olacak. | Open Subtitles | و عندما ينتهون من خدمتى ، سأتولى هذا الأمر بنفسى |
| Ancak işleri bittiği zaman kaldırırlar herhâlde. Daha erken olmaz. | Open Subtitles | عندما ينتهون من عملهم، أعتقد ليس في القريب العاجل |
| Ama işleri bitince, hepsi bulunmuş olacak. | Open Subtitles | لكن عندما ينتهون سيعثرون على الجميع |
| İşleri bittiğinde ararsın, tamam mı? | Open Subtitles | اتصل بي عندما ينتهون ، حسنًا ؟ |
| İşleri bittiğinde geriye bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | عندما ينتهون... لن يصير هناك شيئاً متبقياً. |
| İşleri bittiğinde bana haber ver. | Open Subtitles | أعلمني عندما ينتهون |
| İşleri bittiğinde seni harcayacaklar Hannibal. | Open Subtitles | و عندما ينتهون منكم يا (هانيبال), سوف يقتلونك |
| İşleri bittiğinde bana haber ver. | Open Subtitles | أعلمني عندما ينتهون |
| İşleri bittiğinde ararlar. | Open Subtitles | سوف يتصلون عندما ينتهون. |
| bittiği zaman her birine 20 altın ver. | Open Subtitles | ادفع لكل منهم 20 قطعة ذهبية عندما ينتهون من ذلك |
| Bu biraz zaman alacak ama işleri bittiği zaman seninle konuşmaları gerekecek. | Open Subtitles | سيستغرق ذلك وقتاً, لكن عندما ينتهون -سيحتاجون التحدث معكَ |
| bittiği zaman size haber vereceklerdir. | Open Subtitles | و سيخرج احدهم عندما ينتهون |
| İşleri bitince bunları geri istiyorum. | Open Subtitles | أريد هذه عندما ينتهون. |