| - Çok. Barda duran beyefendi tarafından öldürüldü. Bize bakan. | Open Subtitles | قتله الرجل الواقف عند البار الذي ينظر إلينا |
| Barda olmaz. Bir çocuk gibi davrandığının farkında mısın? | Open Subtitles | ولكن ليس عند البار لما تتصرفين دائماً كطفلة؟ |
| İçeride Barda sarışın bir kız var barmenle konuşuyor. | Open Subtitles | هناك فتاة شقراء عند البار تتحدث اٍلى البارمان |
| Bardaki iti bir kontrol edeceğim. Billy uslu olmamı sağlayacak. | Open Subtitles | سأراقب أنا الذي يجلس عند البار و "بيلي" سيراقبني أنا |
| Bardaki şarışına bak. Muhteşem bişey. | Open Subtitles | وأنظر إلى تلك الشقراء عند البار , إنها رائعه الجمال |
| Onunla konuştun. Barda Erika'yla konuştun! | Open Subtitles | لقد كنت تتحدث اٍليها لقد تحدثت اٍلى اٍريكا عند البار |
| Git kendine içki al, seninle Barda görüşürüz. | Open Subtitles | أريدك أن تشتري لنا بعض الشراب, وسألحق بك عند البار. |
| - Evet, ama merak etme çünkü Barda onu biraz kung fu'ladım. | Open Subtitles | نعم , ولكن لا تقلقى لانى قد مارست مع الكونف فو عند البار |
| Aradığın eleman Ray, aşağıda Barda oturuyor. | Open Subtitles | الرجل الذي تبحث عنه الرجل راي ، موجود بأسفل عند البار |
| Barda adama verdigin 250 dolarin 60 dolari benim. | Open Subtitles | أخذتُ 60 دولار من الـ250 التي أعطيتها للرجل عند البار |
| Pekâlâ, masada beyzbol skorlarını takip etmemelisin. Haklısın. Barda televizyon var. | Open Subtitles | حسنا , لا يمكنك تفقد نتائج البيسبول على الطاولة حسنا , هناك تلفاز عند البار |
| Bu hatun Barda bir adamla tanışıyor ve... | Open Subtitles | اذا,هذه الفتاة,تلتقي ب الشاب عند البار و |
| Masa boşalana kadar Barda beklemek ister misiniz? | Open Subtitles | هل تمانعون في الانتظار عند البار إلى أن تفرغ طاولة؟ |
| Yani adam mekana girmiş, millete ateş etmeye başlamadan önce Barda 10 dakika sohbet etmiş ve silahını fırında pişirmiş. | Open Subtitles | هذا المحترف يدخل الحانة ويتحدث لـ10 دقائق عند البار قبل أن يبدأ إطلاق النار ويلقي المسدس في الفرن |
| Barda sipariş verirken muhabbet açıldı. | Open Subtitles | لقد أخذت أحادثها عند البار حين ذهبتُ لإحضار مشروب |
| Bu akşam iş çıkışı bizimle Barda buluşursun. | Open Subtitles | قابلينا عند البار بالأسفل الليلة بعد العمل |
| Barda içen bir kaç polisten bugün Hallenback'in cesedinin bulunduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعته من شرطي يحتسي الشراب عند البار أنهم وجدوا جثة هالينباك هذا الصباح |
| Barda benim için kavga eden kızları görmeliydin. | Open Subtitles | يجب أن تري هؤلاء الفتايات يتعركن علي عند البار |
| Olmaz, Bardaki uzun elbiseli kızıl hatuna iş atacağım. | Open Subtitles | لا أستطيع . هناك صاحبة الشعر الأحمر المثيرة عند البار بثوب الفالوب هذا بالتحديد ما أريد قطعة منه |
| Bardaki sarışının bakışları dişlerimin ağrısı kadar can yakıcı. | Open Subtitles | تلك الشقراء عند البار تبدو غير ثابته كضروسي الخلفية تماماً |
| Bunlar Bardaki beyefendinin ikramı. | Open Subtitles | إنها هدية من السيدان الذان عند البار |